12 Eylül Atatürkçülüğünde Milliyetçilik Söylemini Temellendirme Biçimi Olarak Atatürk’ün Bazı Politika ve Pratiklerinin Yorumlanması

Author:

Number of pages:
263-285
Language:
Türkçe
Year-Number:
2023-Volume 18 Issue 1

Atatürk’ün doğum yıldönümü kutlamalarının Atatürk’le ilişkilendirilen her türlü bilgi, ilke ya da yorumun söylem değerini yükselttiği 1981 yılı, anma etkinlikleri vesilesiyle dinamik bir ideolojik kaynak olarak Kemalizm’in o güne ne söylediği ve nasıl uyarlanacağına odaklanan çeşitli perspektifleri görünür kıldı. 12 Eylül’de kullanıldığı biçimiyle Atatürkçülük askeri rejimin muhafazakâr devlet siyasetiyle uyumlu bir ilkeler bütünü olarak görülüp yorumlandı. Müdahaleyi takip eden ilk yıl olan 1981 yılı içinde Atatürkçülüğün umdelerinden milliyetçiliğin resmi söylemdeki tarihsel atıfları makalenin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Yazıda atıf yapılan ‘resmi söylem’ ifadesiyle kaynağı devlet ya da başka bir yer olsun birbiriyle örtüşen yorumlar kastedilmektedir. Yazının odağı, resmi yorumu paylaşan ve onu üreten, askeri iktidarın Atatürkçülüğe dayalı temel ilke ve yorumlarına paralel söylem geliştiren aydın ve yazarların milliyetçilik yaklaşımlarıdır. Diğer yandan belirgin bir yorum cephesini oluşturan geleneksel Kemalist kabullere sahip görüşler, hâkim yorumdan çoğu zaman ayrılarak ‘gerçek’ Kemalizm’i anlatma çabasıyla dikkat çekmektedir. Atatürkçülüğün farklı biçimlerinin milliyetçilik bahsi için de geçerli oluşu nedeniyle bu konuda birbirine çeşitli uzaklıkta duran yaklaşımları ana tezler itibariyle görebilmek mümkündür. 12 Eylül’deki yaygın kullanım Atatürkçülüktür ancak Kemalizm de kullanılmaktadır. Metinde yazarlara atıf içeren yerlerde ideolojinin dönemin kalemlerindeki kullanım ve adlandırılışına sadık kalmaya, kişisel değerlendirmelerimde ise Kemalizm tabirini kullanmaya çalıştım. Milliyetçi bilincin geçmişi değerlendirirkenki tutumu, öncelikleri, argümanları dolayımında ‘Atatürk milliyetçiliği’ denilince 1981 tarihselliğine yansıyan resmin özellikleri gösterilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla dönemin milliyetçilik söylemlerinin tarihe referans etme biçimlerine bakılmıştır. 12 Eylül’de rejimin ve kültürel seçkinlerin milliyetçi bilincinin başlıca kaynağı Atatürk’ün politika ve pratikleridir. 1923 sonrasıyla birlikte öncesini de kapsayan tarihsel çerçevedeki kimi olay ve olgular anılan dönemin siyasal, ideolojik yargılarını tarihsel olarak onayan, ona geçerlilik kazandıran norm evreni işlevi görmektedir. Bu bağlamda ifade bulan tarih anlatılarının ana temalarını içeren Çanakkale zaferi ve Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal’in askeri başarıları etrafında şekillenen bir tarihtir, aynı zamanda bu evre Kemalizm’in şekillenip topluma ve siyasete ana rengini vereceği Cumhuriyetin ideolojik başlangıcı gibi görülmektedir. 12 Eylül’deki tarih söylemleri açısından Kemalist dönemin İttihatçılık, Panislamcılık ve Pantürkizmden kesin çizgilerle ayrılan politik tutumu, pozitif bir milliyetçiliğin kendi kendini tahdit edici özbilincini gösterir. Bu tahdit içerde ırk ve soy bağından uzak kültürel milliyetçilik şeklinde vücut bulmaktadır. Cumhuriyetin etno-kültürel çerçevesi millilik/Türklük tarafı vurgulanarak teyid edilmektedir. Dönemin Kemalist yazarlarının milliyetçilik perspektifinden yansıyan konular arasında ezanın Türkçeleşmesi bağlamında dini reform ve Kemalizm’in halka ilişkin görüş ve politikaları bulunmaktadır. Halk her şeyin millileştirilmesi azminin yöneldiği hedeflerden biridir.

Keywords


The year 1981, when Atatürk's birth anniversary celebrations increased the discourse value of any information, principle, or interpretation associated with Atatürk, made visible various perspectives focusing on what Kemalism had said that time and how it would be adapted as a dynamic ideological resource on the occasion of commemoration of Atatürk. In the form used during September 12, Kemalism was considered and interpreted as a whole of principles that was compatible with the conservative state politics of the military regime. The historical references in the official rhetoric to nationalism which is one of the principles of Kemalism in 1981, the first year following the coup d'etat, constitutes the article’s starting point. The text refers to ‘official rhetoric’, which refers to the interpretation that overlaps with each other, whether it is the state or any other place. The focus of the article is the approach of the intellectuals and writers who share and produce the official interpretation, and develop a line of rhetoric in parallel with the basic principles and interpretations of military power based on Kemalism. On the other hand, the views with traditional Kemalist admissions, which form a prominent line of comments, often draw attention to the effort to explain "real" Kemalism by leaving the dominant interpretation. Since the different forms of Kemalism apply to nationalism as well, it is possible to see the main discourses of various approaches in this subject. The popular usage of Turkey on September 12 is Atatürkçülük, however the term Kemalism is used as well. I tried to stick to the use and naming of ideology in the authors of the period, and in my evaluations, I tried to use the term Kemalism. The features of the picture of ‘Atatürk's Nationalism’ reflected in 1981 were tried to shown through the attitude while evaluating the past, priorities and arguments of the nationalist consciousness. For that purpose, how the nationalist rhetorics of the period refer to history were examined. On September 12, Atatürk’s policies and practices were the main sources of nationalist awareness of the regime and cultural elite. Some events and cases in the historical framework, including before and after 1923, function as a norm reference that historically confirms the aforementioned consciousness and gives it legitimacy. In this context, Çanakkale Victory and the War of Independence, which include the main themes of history narratives, is a history shaped around Mustafa Kemal’s military achievements. It is also seen as the ideological beginning of the Republic, where Kemalism will shape and give the main color to society and politics. In terms of the historical rhetoric of September 12, the political attitude of the Kemalist era, which is separated by precise lines from the Ittihatçılık, Panislamısm, and Panturkizm, shows the self-limiting self-consciousness of positive nationalism. This limitation appears in the form of cultural nationalism far from race and genealogy. The ethnocultural framework of the Republic is confirmed by emphasizing the nationality/Turkishness aspect. Religious reform and public views of Kemalism policies in the context of reciting the adhan in Turkish were among the topics reflected by the nationalist perspective of the Kemalist authors of the period.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 162
Number of downloads 307

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.