Ortaçağ Anadolu Türk İslam Mimarisinde Kanat ve Kuyrukları Ejderle Biten Figürler

Author:

Number of pages:
1593-1617
Language:
İngilizce
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 5

Ejder, başı timsah, arslan, kurt ya da köpek görünümünde, gövdesi yılan veya balık şeklinde, kanatlı mitolojik ve efsanevi figürlerden birisidir. İslam sanatında tasvir edilen figürler arasında yer alan ejderler, Türklerin İran ve Ön Asya’ya gelmesi ile birlikte yayılmış, Anadolu Selçuklu dönemi eserlerinde yoğun olarak betimlenmiştir. Ortaçağ Anadolu Türk mimarisinde H. 605 /M.1208 tarihi ve H.777 / M. 1375 tarihi arasındaki süreçte yapıların bazılarında ejder figürü arslan figürlerinin kuyruklarında, bazılarında çift başlı kartal ve siren figürlerinin kanatlarında tasvir edilerek mitolojik birer figür halini almıştır. Bu çalışmada mimari yapılardaki bu uygulamalardan yola çıkılarak figürün farklı devir ve kültürlerde taşıdığı sembolik anlamlar araştırılmış, taş, metal ve ahşap işçiliği, minyatür ve çini sanatlarında kullanımı ile ilgili değerlendirme ve karşılaştırmalar yapılmıştır. Araştırma yapılan dönem içerisinde 2 kale, 2 kervansaray, 1 cami, 1 zaviye ve 2 kümbet olmak üzere 8 yapıda 20 figür tespit edilmiştir. Çift başlı kartal figürünün kanatlarının bitiminde tasarlanan ejder figürleri, Niğde Hüdavend Hatun Türbesi ve Divriği Ulu Camii’nde bulunmaktadır. Arslan figürlerinin kuyruğunda yer alan ejder figürleri Hasankeyf Kalesi Küçük Saray, Ulu Beden Burcu, Kesikköprü Han, Hüdavend Hatun Kümbeti, Dazya (Gümüş Top) Köyü Zaviyesi ve Erçiş Zortul Kümbeti'nde bulunmaktadır. Yapıların 2’si Artuklu, 2’si Anadolu Selçuklu, 1’i Mengücek, 1’i İlhanlı, 1’i Eretna, 1’i Karakoyunlu dönemine aittir. Figürler yapıların dış cephelerinde yer almaktadır ve genel olarak Selçuklu stilinde tasvir edilmiştir. Kale, han ve camide genellikle arslan ve çift başlı kartal figürlerinin sultanı, devleti temsil eden güç göstergesi; kuyruklarında saldırmaya hazır olarak verilen ejder figürlerinin ise düşmanı simgelediği, böylece aynı figür üzerinde iki zıt prensibi temsil etmek üzere birlikte tasarlandığı düşünülmektedir. Böylelikle aydınlık ve güneş simgesi olan figürler çok daha güçlü olacak şekilde birlikte betimlenmiştir. Çift başlı kartal ve arslan figürleri; güneş, aydınlık, ejder figürü ise; ay, yer altı, karanlık sembolüdür. Türbelerde ise kartal ve siren figürleri ile birlikte tasvir edilen ejder figürlerinin hayat ağacı tasarımlarında yapıda yatan kişiyi koruyan tılsım ve muska olarak kullanıldığı görülmektedir. Ait oldukları toplulukların kültür düzeylerini ve sosyal yaşamlarına ışık tutan ejder figürleri, farklı devir ve kültürlerde, farklı sanat eserlerinde yer alsalar da tarihi süreç içerisinde anlamlarını yitirmemiş, işlevsel özelliklerini korumaya devam etmişlerdir. 

Keywords


The dragon is one of the winged mythological and legendary figures with the head of a crocodile, lion, wolf or dog, its body in the form of a snake or fish. The figures, depicted in Islamic art, became widespread after the Turks came to Asia Minor and Iran, and were used extensively in the works of the Anatolian Seljuk period. In the period between H. 605 / M. 1208 and H. 777 / M. 1375 in medieval Anatolian Turkish architecture, dragon figures were depicted on the tails of lions, on the wings of double-headed eagle and sirens as mythological figures. In this study, based on these applications in architectural structures, the symbolic meanings of the figure in different periods and cultures were investigated, and evaluations and comparisons were made about its use in stone, metal and woodworking, miniature and tile arts. During the period, 20 figures were identified in 8 structures, including 2 castles, 2 caravanserais, 1 mosque, 1 zawiya and 2 cupolas. The double-headed eagle with dragon wings are located in Niğde Hüdavend Hatun Tomb and Divriği Ulu Mosque. Dragon tailed lions are located in Hasankeyf Castle Small Palace, Ulu Body Bastion, Kesikköprü Han, Hüdavend Hatun Vault, Dazya Village Lodge and Erçiş Zortul Vault. 2 of the structures are Artuqid, 2 Anatolian Seljuk, 1 Mengücek, 1 İlhanlı, 1 Eretna, 1 Karakoyunlu period. The figures, were located on the exterior of the buildings are generally depicted in the Seljuk style. In the castle, inn and mosque, it is thought that lion and double-headed eagles which are symbols of sun, usually represent the sultan and power, dragons which are symbols of moon, underground, dark, represent the enemy. They represent two opposite principles on the same figure and are depicted much stronger together. In the tombs the dragon figures, which are depicted together with the eagle and siren figures, are used as amulets to protect the person lying in the tree of life designs. The research has shown that the dragon figures, which shed light on the cultural levels and social lives of the communities they belong to, have not lost their meaning in the historical process and have preserved their functional characteristics, even though they are included in different works of art in different eras and cultures.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 400
Number of downloads 518

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.