2. Dünya Savaşı Sonrası Dönemde Türkiye’de Kalkınmacılık Söyleminin Yükselişi

Author:

Number of pages:
65-75
Language:
Year-Number:
2018-Volume 13 Issue 23

Kalkınmacılık, 1945’ten sonra Üçüncü Dünya’nın hâkim söylemlerden biri haline gelmişti. Üçüncü Dünya’nın bu söylemin etkisi altında kalmış entellektüelleri ve politikacılarına göre, hızlı bir ekonomik ve sosyal kalkınma hedefi, gelişmekte olan ülkelerin en acil gündemini oluşturmaktaydı. Bu ulusal kalkınmacı stratejinin temelini, devletin ulusal ekonomi üzerinde artış gösteren müdahaleciliği, korumacılık ve sanayileşme gibi unsurlar meydana getirmekteydi. Kalkınmacılığın izlerini, aynı dönemde Türkiye için bağımsız ve milli bir kalkınma stratejisi öneren sol çevrelerde de gözlemlemek mümkündü. Sol, Türkiye’yi azgelişmiş bir Üçüncü Dünya ülkesi olarak tasvir etmekteydi. Solun 1960’larda tartıştığı konuların başında, Türkiye’yi içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal azgelişmişlikten kurtaracak stratejinin ne olması gerektiği sorusu gelmekteydi. Siyasi arenada 1960’dan sonra daha gözle görünür bir hale gelmeye başlayan solun sürdürdüğü bu tartışma, kalkınma meselesinin kamuoyunun gündemine de sirayet etmesini sağlamıştı. Bu hareketin önde gelen isimleri diğer birçok Üçüncü Dünyacı entelektüelin ve politikacının savunduğu yaklaşımı paylaşıyor ve azgelişmişliğin temel nedenini dışsal dinamiklere referansla açıklıyordu. Türkiye diğer Üçüncü Dünya ülkeleri gibi emperyalizm tarafından geri bıraktırılmıştı ve buradan çıkış yolu emperyalizm ile bağımlılık ilişkilerini kıracak, kapitalist olmayan, bağımsız ve milli bir kalkınma stratejisi benimsemekti. Bu çalışmada 2. Dünya savaşından sonra Üçüncü Dünya’da bir tür ortodoksi haline gelen milli kalkınmacılık ideolojisinin Türkiye’deki izlerini, 1960’larda güç kazanmaya başlayan sol akımların bu konudaki yaklaşımlarına bakarak takip etmeye çalışacağız.

Keywords


Developmentalism had a very strong impact on the discourses of intellectuals and politicians of the Third World after the Second World War. It was thought that developing world’s burning agenda was to achieve a rapid national economic and social development. The key elements of this national development strategy were thought to be state interventionism, protectionism and industrialism. The impact of the idea of national developmentalism can also be observed in the discourses of the Turkish left of the 1960s, offering an independent and national development strategy for Turkey. One of the most important concerns of this movement was to find the right path which would make Turkey economically independent, developed and industrialized. For the leading figures of this movement, sharing the same argument with other Third World countries' intellectuals and politicians, the main reason of underdevelopment is external, that is to say, Western imperialism. There was only one way for an underdeveloped country in order to escape from its underdevelopment: to adopt a non-capitalist path of development and follow an independent, national development strategy. In this paper, we will follow the traces of developmentalist discourse in Turkey in the post-colonial era by looking at the formulations of the Turkish left.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,069
Number of downloads 621

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.