1877-78 OSMANLI-RUS SAVAŞI ÖNCESİ ULUSLARARASI DİPLOMASİ VE SULTAN ABDÜLAZİZ’İN ÖLÜMÜ

Author:

Number of pages:
553-578
Language:
Year-Number:
2018-Volume 13 Issue 22

1860’larda Almanya ve İtalya’dan çıkartılan Avusturya, kayıplarını telafi etmek amacıyla Osmanlı’ya yönelmişti. 1870’lerde büyük güçler arasında rekabet yoğunlaşıyordu. 1870 savaşından dolayı Almanya tarafından zayıf düşürülmüş Fransa’nın güç dengesindeki etkisi azalmıştı; İngiltere Avrupa’nın ortasında Almanya’nın büyüyen bir güç olarak ortaya çıkmasından endişeleniyordu. 1872’de Almanya, Avusturya ve Rusya aralarında bir ittifak kurmalarına rağmen, Avusturya’nın Balkanlarla alakalı planları Rusya’nın menfaat planlarıyla çatışma içindeydi. Rusya gibi, Avusturya da kendini Balkan Hıristiyanlarının doğal hamisi olarak görüyordu. İngiltere ve Fransa; Almanya, Avusturya ve Rusya’nın Osmanlı İmparatorluğu üzerinde hakimiyet kurmalarına karşıydılar. 1875 Hersek ayaklanmasıyla birlikte, Konsolosluk misyonun Balkanlar’da nasıl bir göreve sahip olacağı ve kimleri temsil edeceği hakkında çıkan anlaşmazlıklar Avusturya ve Rusya arasındaki bölünmeyi açığa vurmuştu. Bosna ve Hersek’te Müslümanlarla Hristiyanlar arasında gerilimler artınca, Avusturya Başbakanı Kont Gyula Andrassy Balkanlar’ın reforma maruz kalması gerektiğini öne sürerek oluşturduğu plan 30 Aralık 1875’te Almanya, Rusya ve Avusturya tarafından Andrassy Notası olarak kabul edilmiş ve diğer güçlerin de onayına sunulmuştu. Fakat İngiltere Andrassy notasını kabul etmemişti. Osmanlı Devleti de İngiltere’nin cesaretlendirmesiyle Andrassy notasını onaylamamıştı. İngiltere Osmanlı’ya müdahale edilmesi için uluslararası bir konferansın düzenlenmesinden yanaydı; fakat üçlü ittifak İngilizlere mesafeli duruyordular. Bunun üzerine üçlü ittifak Andrassy notasında bazı düzeltmeler yaparak, notayı Berlin Memorandumu adı altında yeniden diğer güçlerin onayına sundular. İngiltere Berlin Memorandumunu da reddederek, kabul etmemesi yönünde Osmanlı Devleti’ne baskı uygulamaya başladı. Sultan Abdülaziz İngiltere’nin dayatmasını kabul etmedi ve üçlü müttefik temsilcileriyle görüşmelere devam etti. İngiltere Osmanlı’nın içişlerine müdahalede lider bir devlet olmak istiyordu. Rusya diğer güçlerle uyum içinde davranmaktan yana bir siyaset sergileyerek, Osmanlı’ya müdahalede önder bir konuma gelmek istiyordu. İngiltere yönetimi üçlü ittifakın planlarını devreden çıkartıp kendi planını uygulamaya sokabilmek amacıyla Osmanlı Devlet katmanlarında kendi nüfuzunu kullanmaya ve faaliyetlerini arttırmaya başladı. Osmanlı ile üçlü müttefik arasında ayrılıkları derinleştirip, Osmanlı’yı kendi siyasetine bağımlı hale getirmek niyetindeydi. 1876’da 29-30 Mayıs akşamı Sultan Abdülaziz tahttan düşürüldü ve yerine V. Murat geçirildi. Gözaltında tutulan Sultan Abdülaziz dört gün sonra ölü bulundu. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak üçlü ittifak Berlin Memorandumunu Osmanlı yönetimine vermekten vazgeçti. Bu gelişmeler İngiltere’nin uluslararası bir konferansı gerçekleştirmesine imkan sağlamıştı. Sultan Abdülaziz’in intihar mı ettiği, ya da bir cinayete kurban mı gittiği, o zamandan beri tartışmalıdır. Ama onun ölümü Osmanlı Devleti için büyük bir felaketin habercisiydi. Osmanlı Devlet katmanlarında yönetimle alakalı ortaya çıkan buhranlar İngiltere’nin çıkarlarına hizmet edecek şekilde sömürülmüştü. Devlet içi çatışmaları kullanan İngilizler Osmanlı’yı diğer güçlerden tecrit etmişler ve yalnızlaştırmışlardı. Osmanlı Devleti’ni kendi müdahale planına bağlamak maksadıyla, İngiltere öyle davranmaya başlamıştı ki, sanki üçlü ittifak devletlerine karşı Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını koruyormuş gibiydi. Bu siyaset sayesinde, İngilizler Osmanlı’nın Balkanlar’dan atılacağına ve Doğu Sorunun kendi menfaatlerine göre çözüleceğine inanıyorlardı.

Keywords


Expelled from Italy and Germany 1860’s, Austuria turned to the Ottoman Empire to find compensation for her losses. Towards 1870’s the competition among the big Powers was intensifying. Due to a weakened France by Germany in the war of 1870, England was fearful before the growing power of Germany at the center of Europe. Although Germany, Austuria and Russia formed an alliance in 1872, Austuria’s aspiration in the Balkans were directly opposed to those of Russia. Like Russia, Austuria considered herself a natural heiress of European Ottomans. England and France did not wish Germany, Austuria and Russia preponderating in the Ottoman Empire. The disagreement between Russia and Austria on the question of the Consular mission, its purpose and the manner of its execution, revealed from the outset deep divergences in their aims, which had always divided them in the Balkans. However, as tensions between Christians and Muslims in Bosnia and Herzegovina began to come to a head, Count Gyula Andrássy of Austria-Hungary began to feel the need for reforms in the Balkans, and so on December 30, 1875, Austria-Hungary, Russia, and Germany proposed the Andrássy Note. However England decline to favour the Andrassy Notes. England was in favoutr of an international conference in intervening in the domestic affairs of the Ottoman State. England’s objection to Andrassy note encouraged the Ottoman State to try to counteract joint action of the Powers. Then The triple Alliance made some amendments to the Andrassy Notes and issued it as Berlin Memorandum. Once again England refused it and put pressure over The Ottoman to follow her suit. England wanted to play a leading role in interfering Ottoman’s domestic affairs. But Sultan Abdulaziz was hesitant to accept England’s imposition. Russia was willing to act in commonn with other Powers, in order to take the lead in their activities. To counteract their plans England strove to increase her prestige and influence within the executive power structure of the Ottoman State, and separate her from Russia and other rivals. In 1876, in the night between 29 and 30 May Abdulaziz was forced to abdicate in favor of Murad V, and arrested in Capa Tope, where he was found dead four days later. Subsequently the Berlin Memorandum was witheld from handing over to the Ottoman Palace. The disqualification of Berlin Memorandum paved the path for England to organize an international conference at her disposal. Whether it was a suicide or a murder has remained unknown since then. But the consequence of his death was a disaster for the Ottoman State in the coming months. The weakening of the executive power after the ousting and death of Sultan Abdulaziz and the consequent discord within the power structure of the Ottoman State assisted Britain’s aim greatly. England profited from this discord to keep the Ottoman isolated and separated from other Powers, as she herself established cordial relations with Russia and her other rival Powers. To bind the Ottoman State to her secretly planned interventionist aims, Britain acted as if she were supporting the Ottoman’s integrity and independence against Russia and other Powers. By this policy, England believed that they would succeed in pushing the Ottomans from Balkans with a war waged by Russia against The Ottoman Empire, solving the Eastern Question to her advantage.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 840
Number of downloads 467

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.