Bu çalışmada, Avrupa’nın neoklasik düşünceler ve sanat biçimlerine yoğunlaştığı geç aydınlanma çağında dünyaya gelen bir mimarın yaptığı gezilerin, tarzının biçimlenme sürecine etkisi ve bunun yanında neoklasik bir mimar olarak yükselmesindeki diğer nedenler anlaşılmaya çalışılmıştır. Cockerell’ın, özellikle,7 yıllık Grand Tour’u sırasında edindiği bilgi birikiminin tarzının biçimlenmesine büyük etkisi olmuştur. Neoklasizmin son aşaması olan Yunan canlandırmacılığı (Greek Revival) alanında yükselen bir mimar olmasında, kendisine temel bir birikim sağlayan seyahatleri, arkeolojik araştırmaları, restorasyon denemeleri, resimleri, ölçekli çizimleri, günlükleri önem taşır. Özellikle, Osmanlı topraklarını da içeren bölgelerde yaptığı gezilerde antik kalıntıları ilk elden incelemesi, mimarlığını büyük oranda beslemiştir ve daha sonraki tasarımlarını şekillendirmiştir. Cockerell’ın, antik dönem eserleri üzerinde bilimsel çalışmalar yapması ve bunları ülkesine götürme çabası aynı zamanda ülkesinin siyasi sürecinin bir parçasıdır ki, British Museum’un önemli eserlerinin getirilmesinde ünlü isimlerden biri olmuştur. Gezerken daha çok antik kalıntılar üzerine yoğunlaşmış olsa da -bu çalışmada örnekleri sunulan- İstanbul resimlerinde görüldüğü gibi, aslında çevresindeki her şeyi yazınsal ve görsel olarak kayıt altına almak istediği anlaşılmaktadır. 19. yüzyıl İngiliz neoklasik mimarların en büyüklerinden biri olarak anılan Cockerell, Yunan canlandırmacılığını (Greek Revival) kavramını ilk kez kullanan önemli bir mimarlık tarihçisi, tapınak mimarisinden izler taşıyan özgün tasarımlarıyla yüksek bir düzeyin mimarı olmuş, ayrıca akademisyen olarak yaptığı yayınlar ve konferanslarla da heykel ve mimarlık alanına büyük katkı sağlamıştır. Onun kariyerinden izlenildiği gibi Yunan-Roma kültürünün yeniden canlandırıldığı dönemde aydınlar, bilim adamları ve sanatçılar için geziler önemli bir basamak olmuş, bu kapsamda Osmanlı toprakları da araştırma inceleme alanı haline gelmiştir.

This study was conducted to understand the effect of travel by an architect who was born in the late enlightenment age when Europe focused on neoclassical ideas and arts on the formation of his style and other causes for his advancement as a neoclassical architect. The accumulation of knowledge Cockerell acquired during his 7-year Grand Tour had a considerable influence on the formation of his style. His travels, archaeological research, restoration trials, pictures, scaled drawing, and journals provided him with fundamental knowledge important to an advancing architect in the field of Greek Revival, the last stage of neoclassicism. Examining the ancient remains directly during his travels in regions including the Ottoman territories largely supported his architectural style and formed his subsequent designs.The effort of Cockerell to do scientific research on the ancient period works and bring them to his country also contributed to the political progress of his country. Thus, he became a notable person for bringing the important pieces to the British Museum. Although he mostly focused on the ancient remains while traveling, he wanted to record everything around him literarily and visually as seen through the pictures of İstanbul, presented in the current study. Cockerell, who is remembered as one of the most prominent English neoclassical architects in the nineteenth century, became an important architectural historian who used the concept of the Greek Revival for the first time. He was an accomplished architect and his original designs contained the traces of temple architecture. He also made great contributions to the fields of sculpture and architecture through his publications and the conferences that he attended as an academic. As seen in his career, travels became an important step for intellectuals, scientists, and artists during the period when the Greek-Roman culture was regenerated, and therefore, the Ottoman territories became a research area.