Köy Romanlarında Eşkıyalık ve Kahraman Olma Arzusu

Author:

Number of pages:
31-48
Language:
Year-Number:
2016-Volume 11 Issue 15

1950-1960 yılları arasında köylü ve köylü-aydın ikilemi Türk romanında yaygın olarak kullanılmıştır. Bu dönemde ele alınan en ilgi çekici konulardan biri de “eşkıyalık”tır. Bu konu hem romancıların hem de okurun ilgisini çekmiştir. Çünkü “eşkıya” genellikle iyi özellikleri olan bir kahramandır. Aynı zamanda da bir aşıktır. O sık sık adaletsizliğe uğrar. Genellikle bir başkası (çoğu zaman köyün ağası) onun sevdiği kıza göz koyar. Böylece okur onun adil olmayan bir dünyada yaşadığını düşünür. Bu haksızlıklara karşın kahraman eşkıya, yasal yoldan bir şey yapamaz. Bu yüzden eşkıya olmayı seçmek zorunda kalır. Biz bu çalışmamızda romanlardaki “eşkıya” kavramını öncelikle Eric J. Hobsbawm’ın “sosyal eşkiyalık” kavramını ile açıklamaya çalışacağız. Daha sonra René Girard’ın roman teorisinden hareketle inceleyeceğiz. René Girard, Romantik Yalan ve Romansal Hakikat adlı eserinde Cervantes, Stendhal, Flaubert, Proust ve Dostoyevski’nin roman anlayışlarını inceler. Bu incelemesinden yola çıkarak “üçgen arzu” kavramını ortaya atar. Düşüncemize göre eşkıya, efsanevi gezgin şövalye Don Quixote gibi bir kahraman olmak istemektedir. Biz de bu çalışmamızda Yaşar Kemal’in İnce Memed I, Tarık Dursun K.’nın İnsan Kurdu ve Cengiz Tuncer’in Hacizli Toprak adlı romanlarından hareketle “eşkıya” kahramanın özelliklerini inceleyeceğiz. Bunun yanı sıra olumsuz eşkıya kahraman ile bu olumlu tipi karşılaştıracağız. Rahmet Yolları Kesti ve Çakırcalı Efe adlı romanların kahramanlarını da bu kategoride değerlendireceğiz. Böylece bu iki tip kahramanın amaç-sonuç ilişkisinin halk kültüründe algılanma biçimini ortaya koymaya çalışacağız.

Keywords


The subject of village and peasant-intellectual dilemma spread between 1950 to 1960, in the Turkish novel. One of the most interesting subject is “bandit” in this period. This topic has attracted the interest of both novelists and readers. Because “the bandit” is generally a good man and a hero. At the same time he is a lover. He often suffered injustice. Someone else (usually a agha of village) wants his love. Readers think that he lives injustice world. He can not do anything through legal means. So he has to choose to be a bandit. In this article we will try to explain the concept of bandits in the novel use with Eric J. Hobsbawm’s "Social banditry" concept and then according to René Girard’s novel theory. In Girard’s “Mensonge Romantique et Verite Romanesque” (Romantik Yalan ve Romansal Hakikat), he reviews Cervantes, Stendhal, Flaubert, Proust and Dostoyevski. So he explains concept of “triangular desire”. We think that the bandit desires to be hero like Don Quixote’s desire to be the legendary traveler knight. So we will examine tree Turkish novel about “bandists”. These novels: Yaşar Kemal’s İnce Memed I, Tarık Dursun K.’s İnsan Kurdu and Cengiz Tuncer’s Hacizli Toprak. In addition we will compare these positive type and negative bandit hero. We will consider in this category Rahmet Yolları Kesti and Çakırcalı Efe’s heroes. So we will try to demonstrate these two types of hero's purpose and effect relations of the way the public perceived cultural relations.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 630
Number of downloads 347

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.