Muhammed Murâd-ı Buhârî ve Müridi Karababa-zâde İbrahim Bursevî’nin İstinsah Ettiği “Risâle-i Nakşibendiyye” Adlı Eseri

Author:

Number of pages:
1535-1549
Language:
Year-Number:
2014-Volume 9 Issue 3

Bu çalışmada on sekizinci yüzyılda İstanbul’da yaşayıp orada ölen ve bazı kaynaklarda -hatalı olarak- “Seyyid Murâd-ı Münzâvî” olarak tanıtılan “Muhammed Murâd bin Ali bin Dâvûd b. Kemaleddin b. Salih b. Muhammed el-Buhârî el-Hüseynî El-Hanefi en-Nakşibendî’nin hayatı, eserleri ve halifeleri hakkında bilgi verilmiştir. Seyyid Muhammed Murâd-ı Buharî’nin babası, Semerkant beldesinin Nakîbü’l-Eşrâfı idi. Henüz üç yaşında iken ayakları felç olup kötürüm bir halde kaldı. Fakat ayakları sağlam olanlardan daha çok dünyayı dolaştı. İlim tahsil etmek için çeşitli yerlere gidip din ve fen bilgilerinde kendini geliştirdi. Beş defa hacca gidip İslam’ın emrettiği şeyleri uygulamayı kendine görev addetmiştir. Her türlü günah işleyenlerin barındığı bir evi zulmetten kurtarıp, Murâdî Medresesi diye anılan bir ilim yuvası hâline getirdi. İstanbul Eyüp’te kendi adıyla anılan türbede medfundur. Arapça ve Türkçe birçok eseri olan Murâd-ı Buharî, eserlerinde genellikle Nakşbendiyye tarikatı ile ilgili öğütler, islam dininin temelleri, yapılması ve yapılmaması gereken hususları bir vaaz ve öğüt şeklinde kaleme almış, bazılarını da müridleri kaleme almışlardır. Yine halifelerinden Karababa-zâde İbrâhîm-i Bursevî Efendi, hocasının emirleriyle veya işaretleriyle, bazı kayıtlarda “Risâle-i Nakşibendiyye” olarak da geçen eserini yazıya geçirmiştir. Murâd-ı Buharî’nin sohbetlerinden oluşan bu eser, Bâyezîd Devlet Kütüphânesi, Veliyyüddîn Efendi Kısmı, No: 2886,’da kayıtlı bulunan bir mecmuanın 10b-17a varaklarında "Zikr Hakkında Kelâm-ı Dürer-bâr-ı Kutbü’l-’Ârifîn Seyyidü’l-Muhakkıkîn Sânî-i Hâce-i Ahrâr A’nâ Bi-hî eş-Şeyh Murâdi’n-Nakşbendiyyü’l-Buhârî Hazretlerinin Sohbet-i Şerîfelerinden İstimâ’dır" adı ile yer almaktadır. Bu bölüm günümüz alfabesine aktarılmıştır.

Keywords


This article aims to introduce the Sufi Saint, Seyyid Murâd-ı Buharî, who lived and died in Istanbul in the 18th century, his tradition, works, and appointed khalifahs. Seyyid Muhammed Murâd-ı Buharî’s father was the Nakîbü’l-Eşrâf of Semerkant town. He had paralysis and became paralyzed at the age of three but he travelled around the world more than healthy people. He went different places in order to study and he improved himself in religion and natural science. He went a pilgrimage to Mecca to apply the things that Islam orders. He saved a house where all sorts of sins was committed and turned it into a house of science called Murâdî Madrasah. He was buried in a tomb which is named after him in Eyup in Istanbul. Murâd-ı Buharî has several work in Arabic and Turkish and he usually wrote the things as a sermon or advice about the things should be done or shouldn’t be done, religious order, the basis of Islam, and advices on Naqshbandi, some of the were written by his students. The study in addition also aims to transliterate a booklet into today’s Turkish titled “Zikr Hakkında Kelâm-ı Dürer-bâr-ı Kutbü’l-’Ârifîn Seyyidü’l-Muhakkıkîn Sânî-i Hâce-i Ahrâr A’nâ Bi-hî Eş-Şeyh Murâdi’n- Nakş-bendiyyü’l-Buhârî Hazretlerinin Sohbet-i Şerîfelerinden İstimâ’dır” It is a conversational manuscript compiled from the saint’s talks to his regular circle by one of his khalifahs, Karababa-zâde Ibrâhîm-i Burûsevî Efendi under the directions of his master. The booklet is recorded in National Library of Bayezit under the number 2886 in the Veliyüddin Section.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 532
Number of downloads 325

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.