Ramazan-zâde Abdünnafi İffet Efendi ve Kitab-ı Nâfi’u’l-Âsâr Nevbâve-i Simâru’l-Esmâr Adlı Eseri

Author:

Number of pages:
447-609
Language:
Year-Number:
2012-Volume 7 Issue 1

Kelile ve Dimne hikâyeleri Doğu edebiyatının şöhreti en yaygın yapıtlarındandır. Kaynağını, Hint menşeli Pançatantra masallarından alan Kelile ve Dimne hikâyeleri ortaya çıktığı günden bu yana pek çok dile tercüme edilmiş bir eserdir. Türk edebiyatına ilk defa 14. yüzyılda Kul Mesut tarafından tercüme edilen Kelile ve Dimne hikâyelerinin, uzun yıllar boyunca ilgi uyandıran ikinci tercümesi 16. yüzyılda Filibeli Alaaddin Ali Çelebi tarafından Hüseyin Vaiz-i Kâşifî’nin Farsça Envâr-ı Süheylî adlı eserinden yapılmıştır. Bu eser uzun yıllar Türk edebiyatında gündemde kalmayı başarmış, eserin tercümesinden sonra Türk edebiyatında bir daha Kelile ve Dimne hikâyelerinin tercümesine ihtiyaç duyulmamıştır. Hümâyûn-nâme’nin, dönemin ihtiyaçlarına cevap veremediği durumlarda da eserin sadeleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Osman-zâde Taib ve Ahmed Midhat Efendi tarafından sadeleştirmesi yapılan eser, pek çok kez Batı dillerine de tercüme edilmiştir. Adanalı Ramazan-zâde Abdünnâfi İffet Efendi de 19. yüzyılda Hümâyûn-nâme’nin manzum hâli olduğunu söylediği Kitab-ı Nâfi’u’l-âsâr Nevbâve-i Simâru’l-esmâr adlı eserini kaleme almıştır. Bu yazıda, Ramazan-zâde Abdünnâfi Efendi’nin, H. 1268 (M.1852) tarihinde basılan Kitab-ı Nâfi’u’l-âsâr Nevbâve-i Simâru’l-esmâr adlı bu eserinin Hümâyûn-nâme’nin manzum hali olduğunu ifade ettiği birinci kısmının çeviri yazılı metni ve bu bölümlerin Hümâyûn-nâme ve Osman-zâde’nin eseri ile belli çerçevede karşılaştırmayla örülmüş incelemesi konu edilmiştir.

Keywords


Kelile and Dimne stories are among the most famous woks of Oriental Literature. Originating from Pancatantra fables which are Indian origin, Kelile and Dimne stories have been translated into many different languages. They were translated into Turkish in 14th century by Kul Mesut for the first time and their second translation arousing interest through long ages was done by Filibeli Alaaddin Ali Çelebi from the work of Hüseyin Vaiz-i Kâşifî named Persian Envâr-ı Süheylî in 16th century. This work achieved remaining on the agenda for many years and there was no need for translation of Kelile and Dimne stories once more. In the circumstances that Hümâyûn-nâme couldn’t meet the requirements of the period, the work was simplified. The work that was simplified by Sir Osman-zâde Taib and Ahmed Midhat was translated into western languages many times. Sir Adanalı Ramazan-zâde Abdünnâfi İffet wrote his work named Nâfi’u’l-âsâr Nevbâve-i Simâru’l-esmâr that he said it was the poetic form of Hümâyûn-nâme in the 19th century. In this paper, the first part’s translation of Kitab-ı Nâfi’u’l-âsâr Nevbâve-i Simâru’l-esmâr which published in 1852 and the analysing of this part’s comparison with Hümâyûn-nâme and Osman-zâde’s work at a certain frame was mentioned.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 761
Number of downloads 331

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.