Dijital teknolojilerin hızla evrildiği ve yapay zekâ algoritmalarının gündelik yaşam pratiklerini dönüştürdüğü günümüzde sinema, insanın ontolojik sınırlarını, varoluşunu ve geleceğini sorgulamanın etkili mecralarından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda özellikle bilimkurgu sineması, insan ile makine arasındaki ilişkinin geleceğine dair sunduğu distopik yaklaşımla önemli bir tartışma zemini sunmaktadır. Bu makalede, 2022 yapımı M3GAN filmi örneklem olarak seçilmiş ve film üzerinden posthüman (insan ötesi) öznenin güncel sinematik anlatıda nasıl temsil edildiği kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Çalışmada insan-makine ilişkilerinin değişen dinamikleri, otonom yapay zekânın aile kurumu ve toplum içinde üstlendiği yeni roller ve bu hibrit ontolojik durumun yarattığı etik krizler tartışmaya açılmaktadır. Araştırmanın kuramsal çerçevesi, klasik insan merkezciliği (antroposantrizm) eleştiren, organik ile inorganik varlıklar arasındaki keskin sınırları sorunsallaştıran posthümanist düşünürlerin yaklaşımları üzerine inşa edilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden betimsel analiz tekniği kullanılarak filmin metinsel ve görsel dokusu irdelenmiş, seçili kritik sahneler ve diyaloglar yakın okuma ile çözümlenmiştir. Analiz sonucunda, M3GAN isimli android karakterin insani jest, mimik ve duygusal tepkilerle donatılmasının, insan ile makine arasındaki hiyerarşiyi sarstığı ve geleneksel özne anlayışını yapıbozuma uğrattığı görülmüştür. Bu temsil biçimi, yapay zekânın ebeveynlik, arkadaşlık ve duygusal bağ kurma gibi mahrem alanlarda insan rollerini ikame edebileceğine dair algıları güçlendirmektedir. Sonuç olarak bu çalışma, teknolojinin denetimsizliğinin ve otonomlaşan yapay zekânın, insan yaşamında konfor sağlarken aynı zamanda ne tür varoluşsal tehditler ve geri dönülemez etik riskler doğurabileceğini görünür kılması açısından literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
In the present day, where digital technologies are rapidly evolving and artificial intelligence algorithms are transforming everyday life practices, cinema has become one of the effective mediums for questioning the ontological boundaries, existence, and future of humanity. In this context, science fiction cinema, in particular, presents a significant ground for discussion with the dystopian approach it offers regarding the future of the relationship between human and machine. In this article, the 2022 film M3GAN was selected as the sample, and how the posthuman subject is represented in contemporary cinematic narrative was comprehensively examined through this film. In the study, the changing dynamics of human-machine relationships, the new roles assumed by autonomous artificial intelligence within the family institution and society, and the ethical crises created by this hybrid ontological state are discussed. The theoretical framework of the research is built upon the approaches of posthumanist thinkers who critique classical anthropocentrism and problematize the sharp boundaries between organic and inorganic beings. Using descriptive analysis, one of the qualitative research methods, the textual and visual texture of the film was examined, and selected critical scenes and dialogues were analyzed through close reading. As a result of the analysis, it was observed that equipping the android character named M3GAN with human gestures, mimics, and emotional reactions shakes the hierarchy between human and machine and deconstructs the traditional understanding of the subject. This mode of representation reinforces perceptions that artificial intelligence could substitute human roles in intimate domains such as parenting, friendship, and establishing emotional bonds. Consequently, this study aims to contribute to the literature by making visible what kind of existential threats and irreversible ethical risks uncontrolled technology and autonomous artificial intelligence can pose while providing comfort in human life.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.