Bu araştırmada Türk resim sanatının kuramsal bir zeminde çağdaşlaşması açısından öncü figürlerinden Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserlerinden biri olan “Yörük Kadını”isimli eseri Erwin Panofsky’nin “İkonografik ve İkonolojik Sanat Eleştirisi” yöntemi bağlamında analiz edilmiştir. Eserin ana konusunu Anadolu kadının göçebe olarak kırsal alandaki kimlikleri ve doğa ile olan ilişkilerinin Anadolu kültürünün derinliklerine inen bir bakış oluşturur. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Panofsky’nin “İkoınografik ve İkonolojik Sanat Eleştirisi” yöntemi ile karşılaştırmalı analizi yapılmıştır. Bu yöntemle eser; doğal, uzlaşımsal ve içsel anlam analiz basamaklarıyla takip edilmiştir. Yorumu düzeltici ilkeler kapsamında, biçem ve tipler tarihinden, simgelerden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonucunda; Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun “Yörük kadını” adlı eserinde, Anadolu kültürünün zenginliklerini modern sanatla birleştiren eserlerin, toplumsal kimlik, kültürel miras ve sosyal dönüşüm bağlamında geleneksel motifler, toplumsal eleştiri unsurları ve kültürel yansımalarla detaylı olarak görselleştirildiği görülmüştür. Sanatçının eserlerindeki geleneksel motifler ve kültürel yansımalar detaylı olarak analiz edilirken, Türk sanatına katkıları ve gelecek kuşaklara bıraktığı miras değerlendirilecektir. Eserdeki yörük kadını teması, yorumu düzeltici ilkeler çerçevesinde toplumsal ve kültürel gelenekleri yaşam koşullarını betimleyen eser örnekleri ile karşılaştırıldığında ise; Anadolu kültürünün zenginliklerini modern sanatla birleştiren, toplumsal kimlik, kültürel miras ve sosyal dönüşümün ele alındığı görülmüştür. Bu bağlamda karşılaştırılan eserlerde ele alınan ‘Anadolu’nun eşşsiz ve kadim yöresel desenleri, kadının varlığı ve kültürel kimlik teması, yaşadığı coğrafya, anadolu kültürüne sahip çıkma ve onu ebedileştirme misyonuyla sanatçısının ifade ve anlamlandırma çeşitliliğinin yanısıra estetik ve ideolojik bir bakışla halk kültürüne duyduğu sevgi ve saygıyla geleceğe görsel miraslar bıraktıkları görülmüştür.
This research analyzes one of the works of Bedri Rahmi Eyuboglu, a pioneering figure in the contemporary modernization of Turkish painting, titled “Nomad Woman”, within the framework of Erwin Panofsky's method of "Iconographic and Iconological Art Criticism." The main subject of the artwork creates a perspective that delves into the identities of Anatolian women as nomads in rural areas and their relationship with nature. In this study, a qualitative research method known as the bibliometric scanning model was employed, and data were gathered through written and visual scans. A comparative analysis was conducted using Panofsky's "Iconographic and Iconological Art Criticism" method. This approach followed the analytical steps of natural meaning, conventional meaning, and intrinsic meaning. Corrective principles for interpretation utilized stylistic history, typology, and symbols. As a result of the research, it was observed that in Bedri Rahmi Eyuboglu's work " Nomad Woman," the wealth of Anatolian culture, combined with modern art, was visually detailed in the context of social identity, cultural heritage, and social transformation, highlighting traditional motifs, elements of social critique, and cultural reflections. While analyzing the traditional motifs, elements of social critique, and cultural reflections in the artist's works, the contributions to Turkish art and the legacy left for future generations will be evaluated. When comparing the theme of the nomadic woman in the artwork within the framework of corrective interpretive principles, with examples of artworks depicting various social and cultural traditions and living conditions, it was seen that it integrates the richness of Anatolian culture with modern art, addressing social identity, cultural heritage, and social transformation. Furthermore, it was noted that modernity does not manifest at the same speed and degree everywhere within the social framework. In this context, the analyzed artworks touched upon the unique and ancient regional patterns of Anatolia, the existence of women, and the theme of cultural identity; emphasizing the cultural framework, the topographical geography they inhabit, social context, the mission of upholding and immortalizing Anatolian culture, and alongside the expressiveness and diversity of meaning by the artist, reveals an aesthetic and ideological perspective that reflects their love and respect for folk culture, leaving visual legacies for the future.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.