Gelişen dünyaya paralel olarak turizm hareketleri de değişiklik göstermekte, kültürel miras turizmi dikkat çekmektedir. Kültürel miras turizmi, sanatsal açıdan önemli anıtlar, tarihi eserler, festivaller, geleneksel danslar ve yöresel ürünlerin alışverişini kapsamaktadır. Somut olmayan kültürel miras, geleneklerin sürdürülmesine aracılık ederken, yerel etkinlikler turizm faaliyetlerinin yıl boyu yayılmasında ve çeşitlendirilmesinde önemli fırsatlar sunar. Deve güreşleri, Anadolu'nun kültürel mirasının bir örneğidir ve tarihsel süreklilik ile geleneklerin nasıl korunduğunu gösteren önemli bir etkinliktir. Dolayısıyla bu mirasın kültür turizmi aracılığıyla değerlendirilmesi kültürün sürdürülebilirliği ve gelecek nesillere aktarılması açısından önemli görülmektedir. Bu araştırmanın amacı devecilik kültürünün ve deve güreşlerinin mevcut durumu ve gelecekteki durumunun devecilerin görüşleriyle ortaya çıkarılmasıdır. Ayrıca devecilik kültürü ve deve güreşlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında turizmin rolü de ele alınmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanmış ve beş akademisyenin görüşlerine başvurulmuştur. Çalışma alanı zamansal ve fiziksel sınırlılıklar göz önünde bulundurularak Selçuk, İncirliova ve Tire ile sınırlandırılmıştır. Araştırma için Balıkesir Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler etik kurulu 11.10.2022 tarihli 2022/05 sayılı kararına göre etik kurul izni alınmıştır. Alan araştırması kapsamında, devecilikle uzun yıllardır ilgilenen on altı kişi ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların izni doğrultusunda ses kaydı alınmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Bu kapsamda nitel araştırma yöntemi benimsenmiş ve verilere içerik analizi yapılmıştır. İçerik analizi sonucu ortaya “sözlü anlatımlarla devecilik ve kültürel boyutları”, “devecilik kültürüne özgü bazı ritüeller” ve “kaynak kişi görüşleriyle deveciliğin dönüşümü ve turizm” olmak üzere üç ana başlık çıkmıştır. Bulgular bu temalar altında değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda deve güreşleri sayesinde geçmişten gelen ve daha çok yörük kültürüne özgü kültürel miras değerlerinin yaşatıldığı görülmektedir. Ancak son yıllarda devecilik kültürü ve deve güreşleri çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Develerin zarar gördüğüne dair endişeler, Türkiye’de deve yetiştiriciliğinin yapılmaması, yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler, tanıtım eksikliği ve maddi destek eksikliği, bu kültürel mirasın sürdürülebilirliğini tehdit eden başlıca faktörler arasındadır. Bununla birlikte, deve güreşleri hem geleneklerin yaşatılmasına katkı sağlamakta hem de turizm açısından önemli bir çekim unsuru oluşturmaktadır. Bu bağlamda, devecilik kültürünün korunması ve sürdürülebilir hale getirilmesi amacıyla belirlenen sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.
In parallel with the developing world, tourism movements also change and cultural heritage tourism attracts attention. Cultural heritage tourism includes the exchange of artistically important monuments, historical artefacts, festivals, traditional dances and local products. While intangible cultural heritage is instrumental in sustaining traditions, local events offer important opportunities to spread and diversify tourism activities throughout the year. Camel wrestling is an example of Anatolia’s cultural heritage and an important event that shows how historical continuity and traditions are preserved. Therefore, the utilisation of this heritage through cultural tourism is considered important for the sustainability of the culture and its transfer to future generations. The aim of this research is to reveal the current status and future status of camel dealing culture and camel wrestling with the views of camel wrestlers. In addition, the role of tourism in ensuring the sustainability of camel dealing culture and camel wrestling is also discussed. In line with the aim of the research, a semi-structured interview form was prepared and the opinions of five academicians were consulted. Considering the temporal and physical limitations, the study area was limited to Selçuk, İncirliova and Tire. Ethics committee permission was obtained for the research according to the decision of Balıkesir University Social and Human Sciences ethics committee dated 11.10.2022 and numbered 2022/05. Within the scope of the field research, face-to-face interviews were conducted with sixteen people who have been involved in camel husbandry for many years. Voice recordings were taken with the permission of the participants. The data obtained were computerised. In this context, qualitative research method was adopted and the data were content analysed. As a result of the content analysis, three main headings emerged as “camel dealing culture and its cultural dimensions through oral narratives”, “some rituals specific to camel dealing culture” and “transformation of camel dealing culture and tourism with the views of the source person”. The findings were evaluated under these themes. As a result of the research, it is seen that cultural heritage values from the past and more specific to nomadic culture are kept alive through camel wrestling. However, in recent years, camel dealing culture and camel wrestling have faced various challenges. Concerns that camels are being harmed, the lack of camel breeding in Turkey, uncertainties in legal regulations, lack of promotion and lack of financial support are among the main factors threatening the sustainability of this cultural heritage. However, camel wrestling both contributes to the survival of traditions and is an important attraction for tourism. In this context, various solution proposals have been developed for the problems identified in order to protect and sustain the camel dealing culture.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.