Gayrimüslim Hattatlar ve Hat Sanatına Yaklaşımları

Author:

Number of pages:
303-322
Language:
Türkçe
Year-Number:
2025-Volume 20 Issue Ö1

Hat sanatı kaynaklarında yazı sanatıyla uğraşan kişilerin İslam dini üzere olması ibaresi bulunmakta fakat hat sanatı müslümanlar dışındaki topluluğa da intikal etmiştir. Hazret-i Ali’ye (ra) izafe edilen “Güzel yazı hocanın öğretişinde gizlidir. Kıvamı çok yazmakla, devamı İslâm dinini yaşamakla olur”  ifadesi çeşitli meşk mecmualarında yer almıştır. Osmanlı da bir gelenek haline gelen hat eğitiminin İslam düşüncesindeki çıkış noktası olan bu söz Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mahmud Celaleddin, Hasan Rıza gibi hattatların hazırladıkları meşk mecmualarında yer almaktadır.  Islahat fermanıyla başlayan millet olma sistemi ve eşit vatandaşlık haklarının tanınmasıyla hem günlük yaşam hem okullaşma ile  devlet dairelerinde çalışma sistemi değişmeye başlamıştır. Islahat Fermanından itibaren müslim-gayrimüslim şeklinde bir ayrımın yapılmadığı, başarılı olan herkese bu sanatın öğretildiği görülmektedir. Günümüz hattatları da aynı anlayışla müslim-gayrimüslim ayrımı yapmamış bu sanatı öğrenmek isteyen herkesi kabul etmişlerdir. Çeşitli sanat ve zanaat dallarında eserler üretmiş gayrimüslim pek çok musıkişinas, kuyumcu, ressam, kalemkâr ve fotoğrafçı bulunmaktadır. Matbuat faaliyetlerinde öne çıkan pek çok gayrimüslim yayıncı bulunmaktadır. Osmanlı padişahlarının övgülerini almış çeşitli ödüllerle taltifte bulunmuşlardır. Bu çalışmanın amacı, aynı eğitim öğretim kurumlarında eğitim görmenin sonucu olarak hat sanatı ve bunun etrafında gelişen kitap sanatları faaliyetlerini araştırmaktır. Makalede gazete, kitap, mezar taşı ve arşiv belgelerinin yanı sıra yazılı kaynaklardan elde edilen veriler kaynak olarak kullanılmıştır.

Hat sanatı kaynaklarında yazı sanatıyla uğraşan kişilerin İslam dini üzere olması ibaresi bulunmakta fakat hat sanatı müslümanlar dışındaki topluluğa da intikal etmiştir. Hazret-i Ali’ye (ra) izafe edilen “Güzel yazı hocanın öğretişinde gizlidir. Kıvamı çok yazmakla, devamı İslâm dinini yaşamakla olur”  ifadesi çeşitli meşk mecmualarında yer almıştır. Osmanlı da bir gelenek haline gelen hat eğitiminin İslam düşüncesindeki çıkış noktası olan bu söz Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mahmud Celaleddin, Hasan Rıza gibi hattatların hazırladıkları meşk mecmualarında yer almaktadır.  Islahat fermanıyla başlayan millet olma sistemi ve eşit vatandaşlık haklarının tanınmasıyla hem günlük yaşam hem okullaşma ile  devlet dairelerinde çalışma sistemi değişmeye başlamıştır. Islahat Fermanından itibaren müslim-gayrimüslim şeklinde bir ayrımın yapılmadığı, başarılı olan herkese bu sanatın öğretildiği görülmektedir. Günümüz hattatları da aynı anlayışla müslim-gayrimüslim ayrımı yapmamış bu sanatı öğrenmek isteyen herkesi kabul etmişlerdir. Çeşitli sanat ve zanaat dallarında eserler üretmiş gayrimüslim pek çok musıkişinas, kuyumcu, ressam, kalemkâr ve fotoğrafçı bulunmaktadır. Matbuat faaliyetlerinde öne çıkan pek çok gayrimüslim yayıncı bulunmaktadır. Osmanlı padişahlarının övgülerini almış çeşitli ödüllerle taltifte bulunmuşlardır. Bu çalışmanın amacı, aynı eğitim öğretim kurumlarında eğitim görmenin sonucu olarak hat sanatı ve bunun etrafında gelişen kitap sanatları faaliyetlerini araştırmaktır. Makalede gazete, kitap, mezar taşı ve arşiv belgelerinin yanı sıra yazılı kaynaklardan elde edilen veriler kaynak olarak kullanılmıştır.

Keywords


In sources on the art of calligraphy, it is often stated that those engaged in this art were followers of Islam. However, calligraphy also spread to communities outside of Islam. A saying attributed to Hazrat Ali (RA), "Beautiful writing is hidden in the teacher’s instruction. Its perfection comes from frequent practice, and its continuity is achieved through living according to Islam," is found in various meşk (calligraphy practice) collections. This phrase, which marks the Islamic philosophical foundation of calligraphy education that became a tradition in the Ottoman Empire, appears in meşk collections prepared by renowned calligraphers such as Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mahmud Celaleddin, and Hasan Rıza. With the Reform Edict (Islahat Fermanı), the concept of national identity and equal citizenship rights led to changes in daily life, education, and employment within state institutions. From this period onward, there was no longer a distinction between Muslims and non-Muslims in calligraphy education, and the art was taught to anyone who excelled in it. Contemporary calligraphers have upheld the same approach, accepting anyone interested in learning calligraphy, regardless of religious background.Numerous non-Muslims have contributed to various artistic and craft fields, producing works in music, jewelry-making, painting, ornamentation (kalemkârlık), and photography. Many non-Muslim publishers played a significant role in Ottoman print media and were honored with praise and awards from Ottoman sultans. The aim of this study is to examine the impact of receiving education in the same institutions on calligraphy and related book arts. The article utilizes data from newspapers, books, tombstones, archival documents, and other written sources as references.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 24
Number of downloads 37

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.