Hititler hakkında birçok bilgiye sahip olmamızı sağlayan ve onlardan günümüze kadar ulaşan çivi yazılı tabletlerdir. Hitit tarihi araştırmalarında önemli bir kaynak oluşturan bu tabletler Boğazköy-Hattuşa, Ortaköy-Şapinuva gibi büyük merkezlerin yanı sıra diğer kazı alanlarından ele geçen yazılı belgelerle Hititler hakkındaki bilgilere her gün bir yenisi katılmaktadır. MÖ ikinci binyılda Anadolu’da ilk siyasi birliği sağlayarak imparatorluk kurmuş olan Hititlerde de sağlık ve hastalık kavramlarının yaşamlarının her alanında varlığını göstermiş olduğu ele geçen çivi yazılı belgelerden anlaşılmaktadır. Özellikle başkent Boğazköy-Hattuşa’dan ele geçen otuz bine yakın çivi yazılı tablet ve tablet parçalarından, Hititlerin hastalıklara karşı uyguladıkları tedavi yöntemleri öğrenilmektedir. Hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında az da olsa bilgi aldığımız Hitit metinlerinden, Hititlerin hastalıklara ve hastalığın tedavilerine karşı bakış açılarının nasıl olduğunu öğrenmekteyiz. Hastalık sebepleri olarak Hititler; tanrılara karşı işlenen suçlar ve tanrıların ihmalinin yanı sıra bedensel ve ruhsal kirlilik, ölü ruhların rahatsız edilmesi ve kara büyüyü görmektedirler. Hititler, tanrılar tarafından başlarına geldiklerine inandıkları hastalık gibi istenmeyen durumlardan kurtulmak için çeşitli yollara başvurmuşlardır. Bu yollardan biri salgın hastalıklara karşı yapılan majik ritüel uygulamalarıdır, diğeri de, tıbbi yöntemlere dayalı tedavi uygulamalarıdır. Bir kişinin yaralanmasına karşı yapılan tedavi ve doktor ücreti kanun maddelerine de konu olmuştur. Savaşçı, avcı, inşaat işleriyle uğraşan bir toplumda insanların yaralanması normal bir durumdur. Hitit kanun metinlerinde bir insanın yaralanmasına sebep olmak suç sayılmış ve yaralayan kişi maddi ceza ödemekle yükümlü kılınmıştır. Hititlerin yaralanmalara karşı uyguladıkları tıbbi tedavinin nasıl olabileceği yönünde bir araştırma yapmak disiplinler arası bir çalışmanın gerekliliğini ortaya koymaktadır.
The cuneiform tablets that provide us with much information about the Hittites and have survived to the present day. These tablets, which constitute an important source in Hittite historical research, are being added to the information about the Hittites every day with written documents obtained from large centers such as Boğazköy-Hattusa, Ortaköy-Sapinuva, as well as other excavation sites. It is understood from the cuneiform documents that the concepts of health and disease were present in every aspect of the Hittites, who established the first political unity in Anatolia and established an empire in the second millennium BC. The treatment methods that the Hittites applied against diseases are learned from the nearly thirty thousand cuneiform tablets and tablet fragments obtained especially from the capital Boğazköy-Hattusa. We learn about the Hittite perspectives on diseases and their treatments from the Hittite texts, from which we get a little information about diseases and their treatment methods. The Hittites see the causes of diseases as crimes committed against the gods and the neglect of the gods, as well as physical and spiritual impurity, disturbing the spirits of the dead, and black magic. The Hittites resorted to various methods to get rid of unwanted situations such as illnesses that they believed were brought upon them by the gods. One of these methods was the magic ritual practices against epidemic diseases, and the other was treatment practices based on medical methods. The treatment and doctor's fees for a person's injury were also subjects to the articles of law. In a society that was engaged in warriors, hunters, and construction work, it was normal for people to be injured. In Hittite law texts, causing a person to be injured was considered a crime and the person who injured was obliged to pay a financial penalty. Conducting a study on how the Hittites applied medical treatment against injuries could have been revealed the necessity of an interdisciplinary study.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.