Bu çalışmada yas sürecini ve anlamı yeniden yapılandırma düzeyini etkileyen psikolojik özellikleri/değişkenleri Türkiye örneklemi üzerinden incelemek amaçlanmıştır Anlamı yeniden yapılandırmanın özünün incelendiği bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji (olgubilim) deseni kullanılmıştır. Araştırmaya birinci derece yakını ölen (anne, baba, eş, kardeş, nişanlı/sevgili) ve anlamı yeniden yapılandırma ölçeğinden en düşük ve en yüksek puan alan yirmi kişi katılmıştır. Çalışma grubu ulaşılabilir örnekleme ile belirlenmiştir. Araştırmanın verileri self report ölçekten elde edilen puanlardan ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ile elde edilmiştir. Görüşmeler sırasında katılımcılara yas sürecindeki kültürel ritüellerden nasıl etkilendikleri, sosyal ilişkilerinin değişimi, kayıptan sonra yaşama yeniden uyum sağlamaları, ölüm hakkındaki düşünceleri, kayıptan sonra değişen yaşam koşulları ve ölüm kavramını yaşamlarında nasıl konumlandırdıklarına dair sorular sorulmuştur. Her bir görüşme ortalama olarak kırk beş dakika sürmüştür. Görüşmeler sırasında ses kaydı alınmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları bağlanma dinamikleri, kimlik özellikleri ve psikolojik sağlamlık olmak üzere üç temada toplanmıştır. Anlamı yeniden yapılandırma puanı yüksek katılımcılar ağırlıklı olarak güvenli bağlanma dinamikleri, kimlik özelliklerinin bir alt alanında bulunan tinselliğin yüksek olmasına ve yüksek psikolojik sağlamlığa vurgu yaparken anlamı yeniden yapılandırma puanı düşük katılımcılar güvensiz bağlanma dinamikleri, düşük tinsellik ve düşük psikolojik sağlamlığa refere eden paylaşımlarda bulunmuştur. Söz konusu bulgular alanyazın ışığında tartışılmıştır.
In this study, the meaning reconstruction processes of adults whose first-degree relatives died were examined. Phenomenology, one of the qualitative research designs, was used in this study in which the essence of meaning reconstruction was examined. Twenty people whose first-degree relatives died (mother, father, spouse, sibling, fiancé/lover) and who scored low and high on the meaning reconstruction scale participated in the study. The data of the study were obtained from the scores obtained from the self-report scale and semi-structured interviews. During the interviews, the participants were asked questions about how they were affected by cultural rituals during the mourning process, their thoughts about death, their changing living conditions after the loss, and how they positioned the concept of death in their lives. Each interview lasted an average of forty-five minutes. The data obtained were analyzed by content analysis method. The findings of the study were grouped under three themes: attachment dynamics, identity characteristics and psychological resilience. Participants with high meaning reconstruction scores mainly emphasized secure attachment dynamics, high spirituality, which is a sub-area of identity traits, and high psychological resilience, while participants with low meaning reconstruction scores shared posts referring to insecure attachment dynamics, low spirituality, and low psychological resilience. These findings were discussed in the light of the literatür.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.