Hidrolik Hipotezin Urartu Sulama Sistemlerine Uygulanabilirliği Üzerine Bir Değerlendirme

Author:

Number of pages:
701-723
Language:
Türkçe
Year-Number:
2024-Volume 19 Issue 2

Suyun toplumların gelişiminde hayati bir öneme sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Su yönetimi araştırmalarındaki baskın paradigma "hidrolojik döngü" konusu olmuştur. Büyük nehir vadilerinde ortaya çıkan medeniyetlerin gelişim tarihlerinde sulamaya olan bağımlılıkları nedeniyle, sulamanın organizasyonu konusunda benzer bir yörünge izledikleri görülmektedir. Antik sulamanın örgütlenmesi, sosyal ve politik karmaşıklığın gelişmesine ve nihayetinde devletin oluşumuna yol açan bir büyüklükte sosyo-politik ve ekonomik sonuçları olan merkezi kontrolün gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Bununla birlikte suyun antik toplumlarda merkezi otorite ile olan ilişkisi pek çok çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmalardan birisi de 1957 yılında Karl August Wittfogel tarafından ortaya atılan “Hidrolik Hipotez”dir. Wittfogel, merkezi ve despotik yönetimin eski "hidrolik toplumlarda" devlet oluşumunun ayırt edici özelliği olduğunu savunmuştur. Bu yüzden antik su yönetiminin arkeolojisi ve antropolojisi, büyük ölçüde Wittfogel'in çalışmasından yararlanır. Bu bağlamda, kanal sistemleri oluşturmak ve sürdürmek için sosyal organizasyon derecesine duyulan ihtiyaç, "hidrolik hipotez"i doğurmuştur. Bu çalışması ile birlikte Wittfogell kendisinden sonra pek çok çalışmanın oluşumuna ivme kazandırmıştır. Ancak pek çok eleştiriye de neden olmuştur. Bu çalışmamızda Wittfogel’in Hidrolik Hipotezi ışığında merkezi kontrolün etkisine ve Urartu sulama sistemleri üzerindeki yerine değineceğiz. Hidrolik Hipotez ve Urartu ile ilişkilendirilen çalışmaların yok denecek kadar az oluşu göz önüne alındığında, söz konusu çalışmamızın birçok çalışmaya ön ayak olacağını düşünmekteyiz. Yöntem olarak ise Hidrolik Hipotezde değinilen Japonya örneğini Urartu ile bağdaştırarak bir takım sonuçlara ulaşmaya çalıştık.

Keywords


It is a known fact that water has a vital importance in the development of societies. The dominant paradigm in water management research has been the topic of the "hydrological cycle". It seems that the civilizations that emerged in large river valleys followed a similar trajectory regarding the organization of irrigation, due to their dependence on irrigation throughout their development history. The organization of ancient irrigation brought with it the necessity for centralized control, which had socio-political and economic consequences of a magnitude that led to the development of social and political complexity and ultimately to the formation of the state. However, the relationship of water with the central authority in ancient societies has been the subject of many studies. One of these studies is the “Hydraulic Hypothesis” put forward by Karl August Wittfogel in 1957. Wittfogel argued that centralized and despotic rule was the hallmark of state formation in ancient "hydraulic societies". The archaeology and anthropology of ancient water management therefore draws heavily on Wittfogel's work. In this context, the need for a degree of social organization to create and maintain channel systems has given rise to the “hydraulic hypothesis.” With this work, Wittfogell accelerated the formation of many works after him. However, it has also caused a lot of criticism. In this study, we will touch on the effect of central control and its place on Urartian irrigation systems in the light of Wittfogel's Hydraulic Hypothesis. Considering that there are almost no studies associated with the Hydraulic Hypothesis and Urartu, we think that our study will lead to many studies. As a method, we tried to reach some results by associating the example of Japan mentioned in the Hydraulic Hypothesis with Urartu.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 143
Number of downloads 158

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.