Tüketim kültürü, yirminci ve yirmi birinci yüzyılın popüler tanımlamalarından birisidir. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak üretimin artması, ürünlerin markalaşması, yoğun rekabet ve pazarlama anlayışındaki değişim yeni bir tüketim kültürünün oluşmasına yol açmıştır. Bugün gelinen noktada insanlık tarihinin özellikle son yüzyılda aşırı üretim ve tüketimle sebep olduğu yıkım, çevre ve insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Öte yandan bu olumsuz tabloyu değiştirebilmek için eldeki en güçlü araç iletişimdir. Bu kabule dayanarak çalışmada, son yıllarda artan tematik kanalların dikkat çeken program içerikleriyle hem tüketimle ilgili yeni bir bakış açısı getirmesi hem de farklı temalara odaklanması olasılığı tartışılmaktadır. Medya araçlarının varlığını sürdürebilmesinin rating alabilen program ve reklamlara bağlı olduğu bilinmekle beraber, verilere göre tematik kanalların yeterlilik gösterebildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle tematik kanallar hem rating alabilmekte hem de etkin mesaj verme başarısını gösterebilmektedir. Makalede; örneklem olarak DMAX Türkiye ve TRT Belgesel tematik kanalında yayınlanan ilgili içerikler yorumlanmakta, birer program içeriği söylem analiziyle incelenmekte, ayrıca kanallara ait Twitter sayfası beğeni sekmesindeki görüşlere yer verilmektedir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre; tematik kanallarda tüketimin azaltılması, yeniden kullanım ve geri dönüşüme yönelik önemli miktarda program ve içeriğe yer verildiği, alternatif bir yayın anlayışıyla alternatif bir söylem oluşturulabildiği, izleyici beğenilerinden edinilen izlenime göre ise olumlu ve yeni bir bakış açısının oluştuğu, ancak henüz yaşam pratiğine yansımadığı söylenebilir.
Consumption culture is one of the most popular definitions of the twentieth and twenty-first century. The increase on production due to technological developments, the branding of products, intense competition and the change in marketing understanding have led to the formation of a new consumption culture. At the point reached today, the destruction caused by excessive production and consumption in the history of humanity, especially in the last century, threatens the future of the environment and humanity. On the other hand, the most powerful tool available to change this negative picture is communication. Based on this acceptance, the study discusses the possibility that thematic channels, which have increased in numbers in recent years, with their remarkable program contents, both bringing a new perspective on consumption and focusing on different themes. As a sample, the relevant content broadcast on the DMAX Turkey and TRT Belgesel thematic channels are interpreted, a program content is viewed with discourse analysis and the views in the likes tabs on the Twitter pages of the channels are included. According to the findings obtained in the research; it can be said that a significant amount of programs and content aimed at reducing consumption, reuse and recycle are included in the thematic channels, an alternative discourse can be created with an alternative broadcasting approach and a positive and new perspective has emerged according to the impression obtained from the audience’s tastes, but it has not yet been reflected in real life practice.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.