Çalışmada kent dokusunun yeniden kullanımında yerel kimlik ve mimarinin dışardan gelen müdahalelerle özgünlüğünden uzaklaştırılması kavramı ele alınmıştır. Çalışma kapsamında, Antakya Zenginler Mahallesini oluşturan konut dokusunun dönüşüm sürecinde somut ve somut olmayan mirasın bütüncül olarak ele alınmaması durumu değerlendirilmiştir. Çalışma sürecinde konuyla ilgili literatür taraması yapılmış, mevcut yapılar üzerinden saha çalışması yapılarak fotoğraf ile belgeleme sağlanmış, bölgedeki dönüşüm durumu haritalanmıştır. İlgili kurumlardan kentsel sit alanı, koruma imar planı ve yapıların tescil durumları hakkında bilgi alınmıştır. Çok katmanlı Antakya kent dokusunu oluşturan kültür varlıkları, özellikle sivil mimarlık eserleri, başta çağdaş donatıların eksikliği, değişen aile yapısı ve değişen yaşam şekli ile terk edilmiş ya da niteliksiz müdahalelere maruz kalmıştır. Yapılan alan çalışmasında, değişimin doku içinde homojen bir dağılım göstermediği ve dokudan bağımsız olarak ilerlediği tespit edilmiştir. Bir koruma yöntemi olarak seçilen yeniden işlevlendirme uygulamalarında; sadece somut mirasın değil, somut olmayan kültür mirasının da olumsuz yönde etkilendiği tespit edilmiştir. Tarihi kent ve kentsel alanlarda yapılacak müdahalelerde yapıların tek tek ele alınması yerine, üst ölçekten düşünülmesi gerekmektedir. Farklı disiplinlerden uzmanların (arkeolog, mimar, psikolog, ekonomi uzmanı vb.) ve halkın katılımıyla bölgenin kentte nasıl bir misyon yükleneceğine dair planlar yapılması da önemlidir. Çağdaş yaşamın bütünleyici bir parçası olan tarihi çevreleri oluşturan geleneksel konut dokusunun yeniden değerlendirilmesinde, somut ve somut olmayan değerlerin özgünlüğünün ön planda tutulması, yerli halka yarar sağlaması ve kullanıcının geleneksel dokuyu koruması konusunda bilinçlendirilmesi asıl hedef olmalıdır.
This study addresses the concept of detachment regarding the local identity and vernacular architecture from its originality by external interventions in the reuse of the old urban fabric. In this study, that the tangible and intangible heritage was not holistically evaluated in the process of transformation of the residential fabric that was in Zenginler District of Antioch. Relevant literature was reviewed. A field study was conducted based on the existing structures, documented using photographs and transformation status in the region was mapped. Cultural values that form the urban fabric of the multi-level Antakya, especially civil architecture work, have been abandoned with the lack of contemporary equipment for many years and changing family structure and lifestyle or have been exposed to unskilled interventions. In the fieldwork, the findings show that the change in the fabric has not shown a homogeneous distribution, and the change proceeded independent from the fabric. The findings also indicate that in the adaptive reuse practices selected as a conversation method in this study, both the tangible heritage and also the intangible cultural heritages have been affected negatively. In the works regarding the conservation of the historical areas, it is important to sustain the original plan layouts, architectural details and integrity of the residents and also purposes of the historical areas that enable the maintenance of the traditional lifestyle when the region is supported in social, cultural and economic aspects.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.