İstanbul Fatih’de, Çarşamba semtinde (Çihârşenbih Pazarı) Mimar Davud Ağa tarafından 994/1585-1586 senesinde inşa edilmiş olan cami; medrese, tekke, hamam, çeşme ve türbe ile birlikte bir külliye içerisinde yer alır. Günümüze cami ile birlikte hamam, çeşmeler ve türbe ulaşabilmiş olsa da esasında burası bir saray ağası tarafından üstelik İstanbul’da inşa ettirilen ilk külliye olma özelliğine sahiptir. Külliyenin bânisi Mehmed Ağa, küçük yaşlarda Şehzâde Selim’in (II. Selim) sarayına girmiş, III. Murad Devri’nde Dârüssaâde Ağalığı ve Evkāf-ı Haremeyn ve Selâtin Vakıfları Nâzırlığı yapmış, ardında pek çok hayrat bırakarak 999/1585 de reh-revân-ı dârü’l-me’âd olmağın (ahiret yurduna doğru yola çıkarak) cami avlusunda yer alan türbesine defnedilmiştir. Mehmed Ağa’nın hayır eserleri 1582 ve 1591 tarihli iki ayrı vakfiyede yer almaktadır. İkinci vakfiyede tüm hayratının bir listesi bulunur. Mimar Sinan’ın mimarbaşılık döneminde, Hac’da olduğu sırada, onun çıraklarından Davud Ağa tarafından yapılan Mehmed Ağa Câmii, konumu, plan şeması, taş ve çini süslemeleri ile bir vezir camiini aratmayacak niteliklere sahiptir. Revaklı son cemaat yerinde ve harimin pencere alınlıklarında yer alan kitabeler ile pandantifler üzerindeki dairevî kitabeler; dışarı doğru taşkın olan mihrap kısmını çepeçevre kuşatan çiniler 16. yüzyılın son çeyreğinde İznik’te üretilmiştir. Klasik tarz ve renkleri ve tasarımlarındaki artistik ifadeler ile dikkati çeken Mehmed Ağa Camii çinileri bu makalede devrinin diğer yapıları ile birlikte değerlendirilecektir.
The mosque, built by Davud Aga the Architect in 994/1585-1586 in Carsamba district (Çihârşenbih Pazarı) of Fatih, Istanbul, is in the same complex with a madrasah, a lodge, a bath, fountains, and a tomb. Today, the bath, fountains, and the tomb, along with the mosque, survive; in fact, the structure is characterized as the first complex that a royal master ordered to be built and, addedly, in Istanbul. The overlord of the complex, Mehmed Aga, had been admitted to Prince Selim’s (Selim II) palace in his early ages; during Murad III’s reign, he was the Master of Darussaade and the Custodian of Evkāf-ı Haremeyn and Selâtin Waqfs. Leaving many charities and a relatively respectable reputation, in 999/1585, he passed away - reh-revân-ı dârü’l-me’âd olmağın (set out for the land of hereafter) - and was buried in his tomb located in the mosque yard. Charities by Mehmed Aga were listed in two separate foundation documents dated 1582 and 1591. The second document has the list of all his donations. The Mehmed Aga Mosque, built by Davud Aga, an apprentice of Sinan the Architect, when Sinan, the head architect, was away performing his pilgrimage, features qualities compatible, with its location, layout, and tiles, to those in a vizir mosque. Epigraphs in the narthex and on window-frontals in the harem, in addition to the circular ones on the pendants, and the tiles covering the protruding altar from one end to the other, were made in Nicaea in the final 16th century quarter. This study examines Mehmed Aga Mosque tiles, attracting attention through their classical style, colors, and the artistic design visage, in relation to the other structures of the period.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.