Ürgüp, Kapadokya Bölgesi yerleşmelerinin en önemlilerinden olup Nevşehir’in 20 km doğusunda yer almaktadır. Bölge gayrimüslim nüfusun yoğun olarak yaşadığı bir bölge olmasına karşın Müslüman nüfusa ait mahallelerde konut ve dini mimari yoğunluğu da dikkati çekmektedir. Bu konutlardan günümüze ulaşmış olan ve dikkati çeken konut günümüzde Sucuoğlu Konağı olarak bilinen konut olup çalışmamızda başodasında yer alan iki kent manzarası aktarılacaktır. İstanbul ve Edirne manzaraları belgeci olması dikkati çekerken dönemin ruhuna uygun imgelerle dolu olması farklıdır. Her iki kente de gökyüzünde aynı anda zeplin, balon ve uçak görülmesi kayda değer bir özellik olarak dikkati çeker. İstanbul’un 20. yüzyıl başındaki kalabalık olmasının yanı sıra boğaz trafiği betimlenirken bütün camiler ve köprüler de görülmektedir. Edirne manzarası ise köprü, tren, camilerin üzerinde zeplin ve uçaklar ile dikkati çeker. Çalışmada İstanbul ve Edirne kentlerinin nasıl betimlendiği anlatılırken değişim ve gelişmelerle birlikte dönemin gündeminde yer alan gökyüzündeki yenilikler ve Osmanlı İmparatorluğu’nun bu gelişmeleri nasıl izlediği gösterilecektir. Tarihte hiçbir an yoktur ki balon, uçak ve zeplin aynı anda hem İstanbul hem de Edirne’de havada yer alsın. Dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu havacılık açısından yenilikleri takip ettiği yayınlardan anlaşılırken duvar resimlerinin görsel haber aracı gibi kullanıldığını söylemek olasıdır. Resmin günümüzdeki durumu içler acısıdır. Sprey boyayla yazılmış ve kazınmış aşk itirafları, tarihi ve kültürel mirasın cahil, vandal insanların elinde hoyratça zarar gördüğünü gösterir. Bu çalışmada resimler üzeri boyanmadan önce çekilen fotoğraflarla değerlendirilecektir.
Ürgüp, one of the most important settlements in Cappadocia, is located 20 km east of Nevşehir. Despite the dense non-Muslim population in the region, the intensity of domestic and religious architecture in the Muslim neighbourhood is remarkable. One of the extant and important examples of this domestic architecture is Sucuoğlu Mansion, and the present study aims to deal with two city views in its main room. The landscapes on İstanbul and Edirne show documentary features, whereas they grab attention with their depictions suitable for the spirit of the period. Spectacularly, zeppelins, balloons and airplanes float through the sky of both cities at the same time. In addition to the crowdedness of İstanbul at the beginning of the twentieth century, all the mosques and bridges of the city are depicted along with the Bosphorus traffic. The city view on Edirne displays the depictions of zeppelins and planes over bridges, trains and mosques. While describing the depictions of the cities of İstanbul and Edirne, the study discusses the changes, developments and innovations in aviation within the era and it examines how the Ottoman Empire followed such advancement. There has never been a moment in history when a balloon, plane and zeppelin were simultaneously in the sky in İstanbul and Edirne. For this reason, it becomes clear from the publications that the Ottoman Empire followed the developments on aviation, it is possible as well to allege that the wall paintings were used as a means to convey the visual news. The current state of the painting is deplorable. Confessions of love engraved or dyed with spray indicate that historical and cultural heritage suffered brutally in the hands of ignorant, vandalized people. This study will use the photographs taken before such vandalizm to evaluate the wall paintings.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.