Alexandre Vallaury, 1850 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş levanten kökenli bir mimar ve mimarlık eğitmenidir. Vallaury, orta öğreniminin ardından mimarlık eğitimi almak üzere, bu alanda o dönem dünyanın en seçkin eğitim kurumlarından biri olan, Paris’teki Ecole des National Beaux-Arts’a giderek burada yaklaşık dokuz yıl süren bir mimarlık eğitimi almıştır. Eğitiminin ardından İstanbul’a dönmüş ve 1880’lerin başından itibaren Osmanlı mimarlığına damga vuracak olan eserlerini üretmeye başlamıştır. Vallaury bu mimari üretim faaliyetlerinin dışında, Osman Hamdi Bey’le olan yakın ilişkisi sayesinde Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi’nin kuruluş ve yapılandırılmasında da oldukça etkin bir rol üstlenmiş ve bu okulda yirmi beş yıl aralıksız mimarlık eğitmenliği görevini sürdürmüştür. 1908’de ilan edilmiş olan II. Meşrutiyet sonrası gelişen milliyetçi akımlar, mimarın da kariyerinin şekillenmesi ve sonlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu gelişmeyle birlikte Sanayi-i Nefise Mektebi’ndeki görevinden istifa eden -ya da istifaya zorlanan- Vallaury, bu tarihten sonra aşama aşama İstanbul’u terk etmiş; Fransa’nın Grasse Kasabası’na yerleşerek, hayatının son dönemlerini burada geçirmiş ve burada ölmüştür. Mimarın yaşamına ve aile köklerine ilişkin yapılmış olan erken monografik çalışmalarda, mimarın mezarı, araştırmacılar tarafından İstanbul’daki Feriköy Latin Katolik Mezarlığı’nda aranmış ve ailenin kimi üyelerinin burada olduğu saptanmış fakat Alexandre Vallaury’nin mezarına ulaşılamamıştır. 2014 yılında yapılmış olan bir doktora tezinde, mimarın mezarının Grasse’de olduğu bilgisi verilmiş fakat söz konusu çalışmada mezara ilişkin görsel malzeme sağlanmamıştır. Çalışmamız bu anlamda, mimarın ölümünün yüzüncü yılında, mezarının görsellerini bilim dünyasına sunmakta ve mimarın yaşamına dair yeni bilgiler sağlamaktadır.
Alexandre Vallaury was a Levantine architect and professor of architecture who was born in Istanbul in 1850. After his secondary education Vallaury went to Ecole des National Beaux-Arts in Paris, one of the most important education institution in architecture, and studied there for nine years. After his education in Paris, he returned to İstanbul and started crafting his famous works which would leave his mark on Ottoman architecture. In addition to his architectural efforts, Vallaury played an important role in establishing and structuring Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi [the School of Fine Arts] thanks to his close relationship with Osman Hamdi Bey, and taught architecture at this school for twenty-five years. The nationalist tendencies brought about during the Second Constitutionalist period after 1908 shaped and ended the career of the architect. Vallaury, who, upon this development, resigned -or was forced to resign- from his position at the School of Fine Arts, chose to leave Istanbul, moved to Grasse, France and lived the rest of his life there. In the earliest monographic works relating to the the architect’s life and family, the grave of the architect was searched in Feriköy Latin Catholic Graveyard in İstanbul; while finding some members of the family in this graveyard, the grave of Alexandre Vallaury was not found. In a PhD dissertation of 2014, it was stated that the architect’s Grave is in Grasse, but the study did not supply any visual material about the grave. This study aims to present the visuals of the grave, and supply new information about the architect’s life in his centennial anniversary of death.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.