18. yüzyıldan itibaren kadınlar, toplumsal ve kültürel alanda erkeklerle eşit haklara sahip olmak için mücadele etmişlerdir. 20.yüzyılda sanat ortamında tanınma mücadelelerini, ürettikleri işlerin küçümsenmeden kabul edilmesi doğrultusunda devam ettirmişlerdir. İlk kuşak feminist sanatçılar öncelikle, o sürece kadar var olan kadın sanatçıları araştırarak yeni bir sanat tarihi yazmak üzere yola çıkmış ya da söylemlerini kadın bedeni üzerinden cesurca dile getirmişlerdir. Sonraki dönem kadın sanatçılar ise, mücadelelerini kadın bedeninden ve kimliğinden bağımsız bir şekilde sadece sanatçı olarak sanat ortamında bulunmak istemişlerdir. Bu sanatçılardan bazıları kavramsal sanat içinde ifade gücü bulmuş, bazıları da performanslarıyla ses getirmişlerdir. Dikkat çeken performanslara imza atan Mierle Laderman Ukeles, kişisel hayatından yola çıkarak geliştirdiği bir söylemi performanslarıyla dile getirmektedir. Sanatçı, görünmez temizlik, pişirme ve onarım işlerini yeni bir bağlamda ele almış ve bu yeni pratiğe “Bakım Sanatı” adını vermiştir. Kadına biçilen belli başlı görevleri yeni bir sanat anlayışı olarak performans sanatı ile dile getiren Mierle Laderman Ukeles, kadınların görünmez emeğini sanat çalışmasına dönüştürerek bu emeği su yüzüne çıkarmıştır. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda, feminist sanat hareketlerinden yola çıkarak kadın sanatçıların sanat ortamında söz sahibi olma mücadelesi literatür taraması yapılmış, dökümanlar incelenmiş, internet kaynaklarına ulaşılmıştır. Bu doğrultuda bir kadın olarak toplumsal hayat içerisindeki deneyimlerini performans sanatına da taşıyarak kendi sanat pratiğini geliştirmiş olan Mierle Laderman Ukeles’in işleri incelenmiştir.
Since the 18th century, women have struggled to have equal rights with men in the social and cultural field. In the 20th century, they continued their struggle for recognition in the art environment in the direction of accepting the works they produced without being underestimated. First generation feminist artists set out to write a new art history by researching women artists who existed until that time, or they boldly expressed their discourse on the female body. On the other hand, the women artists of the next period wanted to be in the art environment only as an artist, independent of the woman's body and identity. Some of these artists found the power of expression in conceptual art, and some of them made a sound with their performances. Mierle Laderman Ukeles, who has made remarkable performances, expresses a discourse she developed based on her personal life through her performances. The artist took the invisible cleaning, cooking and repair works in a new context and named this new practice “The Art of Maintenance”. Mierle Laderman Ukeles, who expresses the main duties assigned to women with performance art as a new artistic understanding, has brought this labor to the surface by transforming the invisible labor of women into art. In this study, qualitative research method was used. In line with the purpose of the research, the struggle of women artists to have a voice in the art environment, starting from the feminist art movements, was searched in the literature, the documents were examined, and the internet resources were reached. In this direction, the works of Mierle Laderman Ukeles, who developed her own art practice by transferring her experiences in social life as a woman to performance art, were examined.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.