Cumhuriyet’in On Beşinci Yıl Dönümü Kutlamaları: Başkent Ankara Örneği

Author:

Number of pages:
773-787
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 2

Bu çalışma Başkent’te icra edilen on beşinci yıl dönümü kutlamalarını hem hazırlık aşaması hem de etkinlikler boyutuyla incelenmekte, ancak mekân ve tören bağlamına odaklanmaktadır. Bu çerçevede kutlamalar genel anlamda çeşitli boyutlarıyla ele alınmakta, özel anlamda ise mekân ve tören ikilisinin Başkent kutlamalarındaki kesişim noktaları belirlenmekte ve etkinliklerin panoraması oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de Cumhuriyet rejiminin benimsenmesi, Türk siyasi tarihinin dönüm noktalarından birini oluşturmaktadır. Bir ulus devlet olarak kurulan Türkiye’nin yeni rejimi, Osmanlı’dan kopuşu ortaya koyuyordu. Ancak Türk toplumunu yeni döneme, anlayışa ve rejime adapte etmek kolay bir iş değildi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem iktidarını ve yeni rejimi meşrulaştırmak hem de toplumsal birlikteliği sağlayabilmek için birtakım sembollere ihtiyacı vardı. Milli bayramlar bu sembollerin belki de en önemlisiydi. Bu durumun bilincinde olan iktidar, yeni gelenekler icat etme çerçevesinde hemen harekete geçti ve ilk yıllardan itibaren çeşitli özel günler belirlemeye başladı. Hiç kuşku yok ki üretilen özel günler arasında en önemlisi Cumhuriyet Bayramı idi. Bilindiği üzere 29 Ekim günü ilk olarak 1924’te kutlandı; 19 Nisan 1925 tarihli yasal düzenlemeyle de “Milli Bayram” olarak kabul edildi ve her yıl kutlanmaya devam edildi. Cumhuriyet Bayramı, yeni kurulan rejimi kurumsallaştırma işlevi görmekle kalmayacak; yeni siyasal formasyonun yeniden üretilmesi için gerekli meşruiyet ortamını da sağlayacaktı. Bundan dolayı 1930’lu yıllara gelindiğinde kutlamalardaki söylem bir envanter mahiyetindeydi. Tespitlerimize göre, on beşinci yıl dönümü kutlamalarını organize etmek üzere Şükrü Kaya başkanlığında bir “Yüksek Komisyon” oluşturulmuştu. Tabi Başkent kutlamalarının ayrı bir yeri ve önemi vardı. Çünkü Başkent kutlamaları hem diğer illere örnek oluşturacaktı hem de içe ve dışa yönelik verilmek istenen mesajların daha rahat ulaşmasını sağlayacaktı. Belirlemelerimize göre, Atatürk’ün rahatsızlığından dolayı katılamadığı bu ilk Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında mekânsal bağlamda milli egemenliğin tecelli ettği TBMM, hipodrom, Ulus Meydanı ve Zafer Anıtı ile Cebeci Şehitliği ön plana çıkmaktadır. Törensel bağlamda ise TBMM’de düzenlenen kabul töreni, hipodromda herkesin katıldığı ve en gösterişli etinliklerin yapıldığı geçit töreni, kentin en uğrak yeri olan Ulus Meydanında yer alan Zafer Anıtı’ndaki bağlılık yemini ve Türk gençliğinin Cebeci Şehitliği’nde minnettarlıklarını ifade ettiği etkinlikler öne çıkmaktadır.

Keywords


This article examines the fifteenth anniversary of the capital’s celebrations in various dimensions, but especially focuses on the spatial and ceremony. In context the intersection points of the spatial and ceremony duo in the celebrations of the capital city are determined and a panorama of the activities is tried to be created. The adoption of the republican regime is one of the turning point in the Turkish political history. Turkey’s, which established as a nation state, new regime was reveal a disengagement from the Ottoman Empire. However it was not easy to orient the society to new era, understanding and regime. Republican People’s Party was in need of some symbols for both legitimate the new regime and unity of the society. National days were perhaps the most important of these symbols. The power, which was aware of this fact, immediately took action within the framework of inventing new traditions and started set various special days in the early years. Undoubtedly, the most significant of the special days was the Republic Day. As is known the 29th October was first celebrated in 1924 and accepted as the “National Holiday” with the the legal arrangement in April 19, 1925 and continued to be celebrated every year. Repuclic Day, will not only serve to institutionalize the new regime but also would provide the necessary political environment to reproduction of the new political formation. Therefore, the discourse during the celebrations was inventory in the 1930s. According to our findings, a “High Commission” was established under the chairmanship of Şükrü Kaya to organise of the fifteenth anniversary. Ofcourse the celebrations of the capital city had a special place and importance. Due to the fact that the capital’s celebrations would set a model to other provinces and would enable the messages to be given in and out more easily. According to our determinations the Turkish Grand National Assembly, hippodrome, Ulus Square, Victory Monument and Cebeci Martyrdom are stand out in the spatial context. And in the ceremonial context, the reception ceremony which held in the Turkish Grand National Assembly, parade in the hippodrame where everyone attends and where the most spectacular activities were held, the oath of allegiance at the Victory Monument in Ulus Square wich was the city’s most frequented place and the activities in which Turkish youth express their gratitude at Cebeci Martyrdom stand out.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 444
Number of downloads 690

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.