Müslüman topluluklar birçok Batı ülkesinde büyüyor ve Müslüman olma deneyimi etnik, dini ve cinsiyetle ilgili konularla iç içe geçmiş durumdadır. 11 Eylül'den sonra Batı toplumlarında Müslüman nüfusun durumunu anlamaya odaklanan araştırmalarda artış olduğu gözlenmektedir. Müslüman toplulukları, özellikle de ağırlıklı olarak Batı ülkelerinde yaşayan Müslüman kadınların yaşam deneyimleri ve algılarını kapsamlı bir şekilde araştıran önemli sayıda nitel araştırma ve sözlü tarih çalışmaları yapılmaktadır. Genç Müslüman kadınların bedensel pratiklere katılımına ilişkin literatür, ağırlıklı olarak beden eğitimi dersleriyle ve müfredat dışı etkinlikleri ile sınırlıdır. Bu tür araştırmalar, genç Müslüman kadınların dini ve kültürel kısıtlamalar nedeniyle fiziksel aktivitelere katılırken belirli sorunlarla karşılaşabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, genç Müslüman kadınların sanatsal ve/veya hobi olarak dansla ilişkisine yönelik literatürde boşluk olduğu görülmektedir. Genç Müslüman kadınların dansı bir kavram, sanat alanı ve bedensel deneyim olarak nasıl düşündüklerine dair soru, dans çalışmaları ve sosyal bilimler araştırmaları literatüründe yer almıyor gibi görünmektedir. Bu makalenin yazarı, ABD New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi'nde 2016-2017 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nde Yüksek Öğretimde Müslüman Kız Öğrenciler: Dans ve Bedenlenmiş Performansa Yaklaşımlar ve Deneyimler başlıklı nitel bir araştırma yürütmüştür. Çalışma, Türkiye Fulbright Komisyonu tarafından desteklenmiş ve Rutgers Üniversitesi Etik Kurulu’nun 14 Ekim 2016 tarihli ve 17-123 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Çalışmanın amacı, dansın Müslüman kadın üniversite öğrencilerinin yaşamlarında oynadığı rolü, 18-24 yaş arası genç kadınlara özel olarak odaklanarak incelemekti. Araştırma çalışması yapılandırılırken, sorular aşağıdaki konularla ilgili veri toplamak için çerçevelendirildi: genç Müslüman kadınların dansa bir sanat biçimi olarak bakış açıları; rekreasyonel ve/veya sanatsal ifade olarak dansa kişisel katılımları; Amerika'daki çeşitli dini, politik, sosyal ve kültürel bağlamların bir bileşeni olarak izlenimleri ve dans anlayışları. Araştırma, gönüllü olarak katılan çeşitli kültürel ve etnik kökenlerden 12 genç Müslüman kadın öğrenci ile gerçekleştirildi. Çalışmanın amacı, bu genç kadınlar tarafından İslam'ın günlük pratikleri ve inançları ile dans kavramının ve pratiklerinin nasıl gerçekleştirildiğini, deneyimlendiğini ve müzakere edildiğini keşfetmekti. Çalışma, dansa farklı yaklaşımların, genç Müslüman kadınlar tarafından İslam'ın nasıl anlaşıldığına ve deneyimlendiğine sıkıca bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bir diğer önemli bulgu, aile ilişkileri ve ataerkil toplum anlayışının, dansın nasıl ele alındığını ve yaşandığını belirleyen güçlü etmenler olduğudur. Genç Müslüman kadınların bedensel algısının inşasında ataerkil karakteristikleri ortaya çıkarmak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Muslim communities are growing in many Western countries, and the experience of being Muslim is intertwined with ethnic, religious and gender related issues. There has been an increase in research focusing on understanding the Muslim population's situation within Western societies after 9/11. A considerable number of studies, qualitative research and oral histories were conducted that extensively explore Muslim communities, particularly Muslim women's life experiences and perceptions living in predominantly Western countries. The research literature regarding young Muslim women's participation in bodily practices is predominantly confined to physical education courses, and extra-curricular activities during the subjects' secondary school education. Such research shows that young Muslim women can face particular problems when participating in physical activities because of religious and cultural restrictions. Nonetheless, it appears that there is a research gap regarding young Muslim women's relationship to dance as an artistic and/or recreational practice. The question such as what young Muslim women think of dance as a concept, artistic field, and bodily experience seems to be not included in the literature of dance studies and social sciences research. The author of this paper conducted a qualitative research study titled Muslim Female Students in Higher Education in the United States: Approaches to and Experiences of Dance and Embodied Performance between the years of 2016-2017 at Rutgers University in New Jersey USA. The study was supported by Turkish Fulbright Comission and approved by the Institutional Reviw Board (IRB), Office of Research and Regulatory Affairs Arts and Sciences at Rutgers University on October 14, 2016 with the protocol number 17-123. The aim of the study was to examine the role dance plays within the lives of Muslim female university students with a specific focus on young women age 18 to 24. In structuring the research study, the questions were framed to gather data regarding the following: the perceptions of young Muslim women regarding dance as an art form; their personal participation in dance as recreational and/or artistic expression; and their impressions and understanding of dance as a component of various religious, political, social, and cultural contexts in America. The research was conducted with 12 young Muslim female students from various cultural and ethnic backgrounds, who voluntarily participated in the study. The study intended to explore how the concept of dance art and its practices are realized, experienced, and negotiated within participants’ daily religious practices and beliefs. The research revealed various approaches to dance, strictly connected to how Islam is understood and experienced by these young Muslim female students. Another important finding is that family relations and patriarchal understandings are also strong determinants of how dance is considered and experienced. Further research is required to uncover the patriarchal characteristics in the construction of bodily perception of young Muslim women.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.