Klasik İran edebiyatında mesnevi içinde “gazel” söyleme geleneğinin ilk temsilcisi XI. yüzyıl şairlerinden Ayyûkî’dir. Onun, Varka ve Gülşâh’ına on adet gazel yerleştirmesiyle başlayan gelenek Anadolu sahasında yetişen klasik Türk edebiyatı şairlerinin bir kısmınca da izlenmiştir. Bu niteliği taşıyan Türkçe ilk mesnevi XIII/XIV. yüzyıl şairlerinden Ahmed Fakîh’in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-şerîfe’sidir. Sonraki yüzyıllarda kaleme alınmış Türkçe mesnevilerin bir kısmının da aynı özelliği taşıdığı görülmektedir. Konuya bir makale ile dikkati çeken ilk isim Hüseyin Ayan (1974), son çalışmayı kaleme alansa Lokman Turan (2017)’dır. Turan, 2017 yılında yayımladığı kitabında klasik Türk edebiyatı alanında yetişmiş şairlerden Şeyhî’nin Husrev ü Şîrîn’i, Hamdullah Hamdî’nin Yûsuf u Züleyhâ’sı ve Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn’u bağlamında “mesnevilerde gazele yer verme” özelliğini ayrıntılı bir biçimde incelemiştir.
Klasik İran edebiyatında mesnevi içinde “gazel” söyleme geleneğinin ilk temsilcisi XI. yüzyıl şairlerinden Ayyûkî’dir. Onun, Varka ve Gülşâh’ına on adet gazel yerleştirmesiyle başlayan gelenek Anadolu sahasında yetişen klasik Türk edebiyatı şairlerinin bir kısmınca da izlenmiştir. Bu niteliği taşıyan Türkçe ilk mesnevi XIII/XIV. yüzyıl şairlerinden Ahmed Fakîh’in Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-şerîfe’sidir. Sonraki yüzyıllarda kaleme alınmış Türkçe mesnevilerin bir kısmının da aynı özelliği taşıdığı görülmektedir. Konuya bir makale ile dikkati çeken ilk isim Hüseyin Ayan (1974), son çalışmayı kaleme alansa Lokman Turan (2017)’dır. Turan, 2017 yılında yayımladığı kitabında klasik Türk edebiyatı alanında yetişmiş şairlerden Şeyhî’nin Husrev ü Şîrîn’i, Hamdullah Hamdî’nin Yûsuf u Züleyhâ’sı ve Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn’u bağlamında “mesnevilerde gazele yer verme” özelliğini ayrıntılı bir biçimde incelemiştir.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.