Bu araştırmanın amacı Covid-19 salgınında bireylerin algıladığı stres ve kaygı düzeylerini çeşitli değişkenlere göre incelemektir. Araştırma tarama modelinde yapılmış, betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Giresun ilinde çeşitli mesleklerde görev yapan 303 kişi (%51’i kadın, %49 ‘u erkek) oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Cohen, Kamarck ve Mermelstein (1983) tarafından geliştirilen Eskin ve diğerleri tarafından (2013) Türkçeye uyarlanan Algılanan Stres Ölçeği ile Spielberger ve diğerleri (1970) tarafından geliştirilen Öner ve Le Compte (1983) tarafından Türkçeye uyarlanan Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırmaları Etik Kurulu’ndan 17.04.2020 tarihinde 2020/163 karar sayısı ile yazılı etik kurul izni alınmıştır. Araştırmanın verileri Google forms aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde betimleyici istatistikler kullanılmıştır. İki parametreye sahip değişkenlere ilişkin karşılaştırmalarda bağımsız değişkenler t testi, ikiden fazla parametreye sahip olan değişkenlere ilişkin karşılaştırmalarda One Way ANOVA testi uygulanmıştır. Sayısal değişkenler arasındaki ilişkiler için Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarının %51’nin kadın, % 43,6’sının 30-39 yaş aralığında, % 61,4’ünün lisans mezunu, % 89’unun herhangi bir ruhsal sorunu olmadığı, %67’sinin koronavirüs salgını sürecinde korunmaya çalıştığı, % 84’ünün koronavirüs salgını sürecinde kaygısının arttığı, %87’sinin koronavirüs salgını sürecinde el yıkama alışkanlığının arttığı bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuca göre katılımcıların algıladıkları stres düzeyinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Araştırmada bireylerde algılanan stres ile durumluk kaygı ve sürekli kaygı arasında orta düzeyde pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Kadınların algılanan stres ve kaygı düzeylerinin erkeklerden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bekar katılımcıların algılan stres düzeyinin evli katılımcılara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırmada yaş gruplarına ve mesleklere göre bireylerin algılanan stres ve kaygı düzeyleri arasında anlamlı farklılıklar olduğu bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre bireylerin ruhsal durumlarına olumlu etki sağlamak amacıyla travmatik durumlarla etkili başedebilmeye yönelik psikoeğitim verilmesi önerilmektedir.
The aim of this study is to examine the levels of stress and anxiety perceived by individuals with COVİD-19 outbreak according to various variables. For the research, written ethics committee permission was obtained from the Ondokuz Mayıs University Social and Human Sciences Research Ethics Committee on 17.04.2020 with the decision number 2020/163. Descriptıve survey model is used in this research. The participants of the research are 303 people working in various professions in Giresun Province. Perceived Stress Scale, State-Trait Anxiety Scale and personal information form were used as data collection tools. The data of the research were collected trough Google forms. Descriptive statistics were used in the analysis of the data. İndependent variables t-test was used to compare variables with two parameters, and One Way ANOVA test was used to compare variables with more than two parameters. Pearson correlation analysis was used in the relationships between numerical variables. In the coronavirus epidemic process, it was found that 84% of anxiety and 87% of coronavirus epidemic increased hand washing habits. According to the results obtained from the research, it was determined that the level of stress perceived by the participants was moderate. In the research, it was found that there is a positive relationship between perceived stress and state anxiety and trait anxiety. It was determined that the perceived stress and anxiety levels of women were higher than that of men. It was also determined that perceived stress levels of singles were higher than married participants. In the study, it was found that there are significant differences between the individuals' perceived stress and anxiety levels according to age groups and occupations. According to other results obtained from the research, it is recommended to give psycho-education to effectively deal with traumatic situations in order to have a positive effect on the mental state of individuals.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.