COVID-19 hastalığı 2019 yılı Aralık ayında Çin`de yaşanan bölgesel bir sorun olarak ortaya çıkmış, ancak kısa bir sürede tüm dünyaya yayılarak küresel bir sorun haline gelmiştir. Ülkemizi de içine alan bu salgın, yalnızca bir sağlık problemi olmanın ötesinde aynı zamanda ekonomik ve sosyolojik açılardan stratejik çözümler geliştirmeyi de gerekli kılmıştır. Bu nedenle salgının ilerleme hızına paralel olarak alınan kararlar, teşvik paketleri ve yönetim stratejileri sürecin en az kayıpla tamamlanması açısından önem arz etmektedir. Bu süreçte sağlık sisteminin başarısı sağlık personelinin niteliğine bağlı olmakla birlikte sağlık yapılarının niteliği ve kapasitesiyle de doğru orantılıdır. Mevcut sağlık birimlerinin gerek yatak kapasitesi gerekse sağlık donanımı yönüyle gerekli talebi karşılayamama ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, pandemi hastanesi olarak hizmet verecek yeni geçici ve kalıcı sağlık birimlerinin nasıl temin edileceği hususu da önem ve aciliyet kazanmaktadır. COVID-19 pandemisi ile mücadele sürecinde Kamu İhale Kanunu`na (KİK) tabi olan sağlık yapılarının inşa faaliyetlerinin hızlı bir şekilde tamamlanması önemlidir. Aksi takdirde ortaya çıkan sağlık talebi karşılanamayacaktır. Bu durum çoğu Avrupa ülkesinde görüldüğü gibi sağlık sisteminin çökmesine neden olacaktır. Kamu tarafından yapılacak her türlü yapım faaliyeti KİK mevzuatına tabidir. Ancak KİK mevzuatı proje maliyet, kalite ve süresine etki eden iyileştirilmeye ihtiyaç duyulan bir yapıya sahiptir. Bu çalışmanın amacı COVID-19 pandemi sürecinde inşa edilecek sağlık birimlerinin temininde “Yapım Yönetimi Proje Teslim Sisteminin” KİK mevzuatına uyarlanmasının kamu idarelerine sağlayacağı temel avantajları ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışma kapsamında “Yapım Yönetimi Proje Teslim Sisteminin” kamu idarelerine sağlayacağı avantajlar yapım işinin süresine, maliyetine ve kalitesine etkisi açısından değerlendirilecektir. Çalışma sonuçlarının Türkiye`de uygulama alanı bulunmayan “Yapım Yönetimi Proje Teslim Sisteminin” kamu ihalelerinde uygulanması için gerekli mevzuat değişikliklerinde bir rehber niteliği taşıması hedeflenmektedir.

COVID-19 disease emerged as a regional problem in China in December 2019, but it spread to the whole world in a short time and became a global problem. This epidemic, which also includes our country, has not only been a health problem but also made it necessary to develop strategic solutions in economic and sociological terms. Therefore, decisions, incentive packages, and management strategies took in parallel with the pace of the epidemic are important in terms of completing the process with the least loss. The success of the health system in this process depends on the quality of the health personnel, but it is directly proportional to the quality and capacity of the health units. Considering the possibility of existing health units not meeting the required demand in terms of both bed capacity and health equipment, the issue of how to provide new temporary and permanent health units that will serve as a pandemic hospital also gains importance and urgency. In the process of combating the COVID-19 pandemic, it is important to complete the construction activities of the health structures that are subject to the Public Procurement Law. Otherwise, emerging health demand will not be met. This will cause the health system to collapse, as seen in most European countries. Any construction activity to be carried out by the public is subject to the Public Procurement Law (PPL). However, the Public Procurement Law has a problematic structure that affects project cost, quality, and duration. The aim of this study is to reveal the main advantages of adapting the Construction Management Project Delivery System to the PPL for delivery of health units that will be built during the COVID-19 pandemic process. For this purpose within the scope of the study, the advantages of the construction management system to the public administrations will be evaluated in terms of its effect on the duration, cost, and quality of the work. In the long term, it is expected that the study will serve as a guide for the necessary legislative changes to be implemented in PPL.