TÜRK-İSLAM MİMARİSİNDE YAZI VE SÜSLEME ÖZELLİKLERİ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ (USTA ŞAGİRD KÜMBETİ ÖRNEĞİ)

Author:

Number of pages:
3699-3711
Language:
Türkçe
Year-Number:
2019-Volume 14 Issue 7

Geleneksel sanatlarımızın merkezi konumunda olan Türk hat sanatı, 14. Yüzyıldan günümüze kadar eğitim, öğretim, icazet, meşk gibi tüm geleneklerini koruyarak gelmiştir. Sanat da tıpkı insanlar gibi etkileşim halinde bulunan bir olgudur. Sanat tarihi sürecinde geleneksel sanatlarımız da gerek doğu, gerekse batının sanat ve estetik anlayışından etkilenmiştir. Bu etkileşim neticesinde 19. Yüzyılda tezhip sanatımızda barok ve rokoko üslubu kendini göstermiştir. Geleneksel Türk ebru sanatında dalgalı ebrular (İspanyol şalı) da bu etkileşimin bir sonucu olarak gösterilebilir. Geleneksel sanatlarımızda bu etkileşimin görülmediği iki alandan biri hüsn-i hat sanatı iken diğeri de minyatür sanatıdır. Minyatür sanatında İran tarzı kendini gösteren başarılı bir örnek olmasına rağmen Türk nakkaşların bu tarzı uyguladıklarına dair elimizde örnek yoktur. Türk hat sanatının kendine muadil bir başka yazı sanatı olmaması da onu bu etkileşimin dışında tutmuştur. Elimizdeki kaynakların neredeyse tamamı hat sanatı tarihini İslam’ın gelişiyle başlatıp, Arap, Emevi, Abbasi ve Osmanlı İmparatorluğu devirleriyle günümüze kadar tanımlarlar. Bu kaynaklarda ilk dönem Arap yazısı ile Osmanlı dönemi hat sanatı ekolü en çok öne çıkan başlıklardır. Birçok kaynakta Selçuklu dönemi yazı sanatı üstünkörü geçilmiştir. Yapılan bu tanımlamanın doğru olmakla birlikte eksik olduğu kanaati bu araştırmanın temel amacıdır. Sürdürülen çalışmalar göstermiştir ki Büyük Selçuklu ve devamında gelen Anadolu Selçukluları döneminde de hat sanatı karakter bakımından değişiklikler göstermiştir. Zirve dönemini 13. Yüzyılda yaşayan Anadolu Selçuklu medeniyeti sanatın birçok alanında olduğu gibi hüsn-i hat ve süsleme sanatlarında da başarılı bir Türk-İslam medeniyetidir. Özellikle anıtsal mimaride bitkisel, geometrik süsleme ile hat sanatının gelişim sürecini izlemek mümkündür. Bunun yanı sıra Anadolu Selçuklu dönemi çini sanatı da hat sanatının gelişimini takip edebilmemiz açısından önemli örnekler vermektedir. Hazırlanan bu araştırma geleneksel sanatlarımızın merkez noktasını teşkil eden hüsn-i sanatının gelişim sürecinde çok temas edilmemiş bir dönem olan Anadolu Selçukluları dönemi yazı sanatını ve Selçuklu sülüsü ile aynı dönemin süsleme özelliklerini tanıtmak bakımından önemlidir ve bu bağlamda literatüre katkı sunmak amacını taşımaktadır. Bu araştırmada kullanılan 3 numaralı resimdeki görseller 2017 yılında hazırlanan doktora tezinden alınmıştır.

Keywords


The Turkish calligraphy, which is the center of our traditional arts, has come from the 14th century to the present day while preserving all its traditions such as education, teaching, ratification and model. Art, like human beings, is an interacting phenomenon. In the history of art, our traditional arts have been influenced by the art and aesthetic understanding of both the east and the west. As a result of this interaction, the baroque and rococo styles were revealed in our illumination art in the 19th century. In traditional Turkish marbling paper, wavy marbling (Spanish shawl) can also be shown as a result of this interaction. One of the two areas where this interaction is not seen in our traditional arts is Islamic calligraphy and the other one is miniature art. Although Iranian style is a successful example in miniature art, there is no example that Turkish miniaturists applied this style. The fact that the Turkish calligraphy does not have its equivalent has left it out of this interaction. Almost all of the sources we have starts the history of calligraphy with the advent of Islam and defines it with the Arab, Umayyad, Abbasid and Ottoman periods until today. In these sources, the first Arabic script and the Ottoman school of calligraphy are the most prominent titles. In many sources, the calligraphy of the Seljuk period was examined cursorily. The main reason of doing this research is the opinion that the definition is correct and incomplete. Ongoing studies have shown that calligraphy has changed in terms of calligraphy style during the period of the Great Seljuks and subsequent Anatolian Seljuks. Anatolian Seljuk civilization, which lived the peak period in the 13th century, is a successful Turkish-Islamic civilization in Islamic calligraphy and decorative arts as well as in many fields of art. It is possible to trace the development process of herbal, geometric decoration and calligraphy, especially, in monumental architecture. Besides, tile art of Anatolian Seljuk period gives important examples for us to follow the development of calligraphy. This research is important in terms of introducing the calligraphy of Anatolian Seljuk period and ornamental features of Seljuk sulus which is not much studied during the development of Islamic calligraphy together with ornamentation of that period, which is the center point of our traditional arts, and in this context it is aimed to contribute to literature. The visuals in picture 3 are taken from the PhD thesis prepared in 2017.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,992
Number of downloads 768

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.