Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin göç stratejilerinin ileriki yıllardaki olası durumlara karşı yeterliliğini analiz etmektir. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) müzakerelerine dahil edilen konularından küreselleşmiş güvenlik sorunu incelenmiştir. “Ulusal Güvenlik” unsurları ile “Göç” ilişkisinin karşılaştırılması uzun vadeli stratejiler için gösterge olmaktadır. Uluslararası arenada güncel tartışma konusu olan Suriye’de güvenli bölge oluşturulması ve desteklenmesi tartışmaları “tampon bölge” ve “uçuşa yasak bölge” tanımları ile açıklanmaya başlanmıştır. Bu tasarıyı kabul eden başta ABD, Rusya ve Avrupa ülkeleri, İran, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin tutumları ile Türkiye’nin güvenli bölge konusundaki görüşleri değerlendirilmiştir. Türkiye’ye yönelik güvenlik ve göç hallerinin ulusal sorun olmaktan çıkıp uluslararası sorun olma aşamasına geçmesi bu konudaki çalışmaları hızlandırmıştır. Dünya’da basın ve yayın kuruluşlarının güvenlik konusunu göz ardı etmeden çalışmalar yapması mühim olmaktadır. Ayrıca Türk Bürokrasisi ’nin söylem ve tutumlarının düzenlenmesi ile uluslararası finansal kaynakların yeterlilik ölçümlerinin yapılarak adil dağılımının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca uyum ve entegrasyon konusunda çalışan sivil toplum örgütleri denetlenmelidir. Güvenli bölge içerisinde ise faaliyet gösterecek temel sağlık hizmetleri, iş istihdamı ve can güvenliğinin sağlanması bu projeyi başarıya ulaştıracaktır. Sonuç olarak Suriye’de “güvenli bölge” diğer bir deyişle “Barış Koridoru” oluşturulması göç ve güvenlik sorunlarına yönelik önleyici ve denetleyici bir mekanizma olacağı görüşüne ulaşılmıştır.

The purpose of this article is to analyze the adequacy of Turkey against possible situations in the later years of the migration strategy. Turkey's European Union (EU) have security issue of globalization topics be included in the negotiations were examined. The comparison of “National Security” elements with ile Migration”is an indicator for long-term strategies. The debates on the creation and promotion of a safe zone in Syria, which is the subject of current debate in the international arena, have been explained with the definitions of “buffer zone” and yasak no-fly zone “. This bill initially agreeing to the US, Russia and European states, Iran, Israel, and with the attitude of countries like Saudi Arabia views on the safe regions of Turkey were evaluated. For security and immigration cases to go through the stage of being out of international problems, instead of national issues Turkey has accelerated work on this subject. It is important for the press and broadcasting organizations in the world to carry out works without forgetting the security issue. In addition, it is necessary to regulate the discourses and attitudes of the Turkish Bureaucracy and to ensure fair distribution of international financial resources by making adequacy measurements. In addition, non-governmental organizations working on integration and integration should be supervised. Providing basic health services, job employment and life safety within the safe zone will make this project a success. As a result, it was concluded that the establishment of a bölge safe zone ”in other words,“ Peace Corridor ”in Syria would be a preventive and supervisory mechanism for migration and security problems.