Bu çalışmada Dumuzi ve Enkimdu’dan, Kabil ve Habil’e uzanan yerleşik hayatın serüvenine değinilmiştir. İnsanlar, yeryüzünde var olmaya başladıktan itibaren uzun süre göçebe bir yaşam şekli sürdürmüşlerdir. Bitki ve hayvanların evcilleştirmesiyle yiyecek üreticiliğinin sonucu olarak "çiftçi-çoban çatışması" ortaya çıkmıştır. Toprak; tahıl üretmek ve hayvan beslemek için son derece önemlidir. Topluluklar arasında paylaşılamayan toprak nedeniyle topluluklar arasında çatışma meydana gelir. Bu çatışma günümüzde de yerel çatışma olarak var olmaya devam etmektedir. Tarım ve hayvancılık etkinliğinin sembolleri olarak yorumlanan Habil ile Kabil'in öyküsü; insanlığın yeryüzünde varoluşunun en eski sosyoekonomik çatışmalarından birisini anlatır. Bu anlatının kökenleri Sümer toplumuna kadar gider. Her toplumda mitler aracılığıyla evren, doğal ve doğaüstü dünyalar ve bütün bunların içinde insanın yeri ve varoluşunun anlamı, geçmişi ve geleceği üzerine açıklamalar kuşaktan kuşağa aktarılır. İnsanın varoluşunun nedenine ilişkin söylem malzemeleri mitlerden beslenir. Mitlerin içeriğinde, öğretici ve ahlaki öğelerin yanı sıra insanlık tarihindeki kültürel, ekonomik, politik gelişmeler, çatışma ve cinayet gibi pek çok olay karşılığını bulur. Habil ile Kabil’e ilişkin anlatıda; kuraklıktan, verimliliğe, ilk cinayete, itaatsizlik ve kentleşmeye ilişkin pek çok anlam bulunur. Musevi, Hristiyan ve İslami kaynaklarda da yer alan Habil ve Kabil anlatısı günümüzde de önemini sürdürerek hem dini söylemlerde, hem de çeşitli disiplinlerde yeniden yorumlanmaktadır.
This study is concerned with the story of sedentary life from Dumuzi and Enkimdu to Cain and Abel. Humans led a nomadic life for a long time on the earth beginning with their existence. A “farmer-shepherd conflict” arose as a result of food production with the taming of vegetation and animals. Land is extremely important for growing grain and feeding animals. Conflicts occur between communities due to lands which cannot be shared with other communities. Such conflicts have been continuing today in the form of local conflicts. The story of Cain and Abel, who are considered as the symbols of agriculture and animal breeding activities, describes one of the oldest socio-economic conflicts of the existence of humanity on the earth. The origins of the narrative date back to the Sumerians. The universe, natural and supernatural worlds and the place humans occupy in all these, the meaning of his existence and descriptions on his past and future are transmitted from one generation to the next through myths in each society. The materials of discourse on the causes of humans’ existence are fed by myths. Myths contain the cultural, economic, political developments and several acts such as conflicts and murders in the history of humanity as well as didactic and moral elements. The narrative on Cain and Abel several meanings are available from drought to fertility, murder, disobedience and to urbanisation. The story of Cain and Abel- which is also present in Jewish, Christian and Islamic resources- preserves its importance today and is re-interpreted in religious discourse and in various disciplines
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.