AVRUPA'DA GÖÇ, YOKSULLUK, DIŞLANMA VE İSLÂMÎ FEMİNİZM

Author:

Number of pages:
1371-1390
Language:
Year-Number:
2019-Volume 14 Issue 3

Seksenli yıllarda tarihsel feminist hareket Avrupa’daki birçok ülkede güçlenmekteyken, “yeni” akımlar hegemonyacı feminist teoriyi ve uygulamayı yeniden tanımlamaya başlar. "Üçüncü Dalga Feminizm", "Sömürgecilik Sonrası Feminizm" veya "Post-Modern Feminizm" gibi terimlerle gruplandırılan bu yeni akımlar, ortak bir kaygıyı paylaşır: Göç, yoksulluk ve dışlanma sorunsallarından yola çıkarak Batılı, beyaz, laik ve orta sınıf kadınların mücadeleleri üzerine yoğunlaşan hegemonyacı feminizmin etno-merkezci ve sınıfçı vizyonlarının sorgulanması (Doria, 2011; Rhouni, 2009, Andujar, 2014; Mir Husseini, 2010). "Üçüncü Dalga Feminizm", "Sömürgecilik Sonrası Feminizm" veya "Post-Modern Feminizm" içerisinde yer alan İslami Feminizm, eşitlik ve adalet temelli şu soruları sorar: Irkçılık ve sınıf kavramları toplumsal eşitlik ve adalet deneyimlerinin oluşumunu nasıl etkilemektedir? Bir dini tatbik etmek, kadın haklarını savunmaya engel midir? Göçmen ve yoksul Müslüman kadınların gündelik hayata dair dertleri, sözüm ona "evrensel" bir feminizm modelinin içinde neden yer al-a-mamıştır? Biz çalışmamızda, "İslami Feminizm"in tarihsel ortaya çıkış sürecini ele aldıktan sonra, son on yıllık süreç içerisinde Avrupa’da öne çıkan en önemli Müslüman Feminist düşünürlerin göç, yoksulluk ve ötekileştirme bağlamında Feminist kuramlara getirdikleri yeni sorunsalları ve bunların sonucunda "Üçüncü Dalga Feminizm", "Sömürgecilik Sonrası Feminizm" veya "Post-Modern Feminizm" içerisinde ortaya çıkan güncel akademik tartışmaları paylaşacağız. Araştırmamız, Avrupa'daki mevcut sosyal ve akademik tartışmalar içerisindeki öncelikli iki konuyu birlikte düşünmeyi önermekte : Toplumsal Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık ve Yoksulluk. Valladolid Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından kabul edilen ve 2018 Temmuz-Eylül ayları arasında araştırma izni kullanılarak İspanya ve Fransa'da yürütülen çalışma ; toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık konusunu gündeme getirirken, tarihsel olarak Avrupa merkezli hegemonyacı feminist teorilerin bertaraf ettiği dini unsuru esas alan « İslâmî feminizm » üzerinden mültecilik, yoksulluk ve dışlanma sorunsalını ele almıştır.

Keywords


In the eighties, while historical feminist movement is strengthening in many countries over Europe, "new" currents starts to (re)define the hegemonic feminist theory and practice. These new movements, grouped with terms such as "Third Wave Feminism", "Post-Colonial Feminism" or "Post-Modern Feminism", share a common concern: Questioning the ethno-centrist and classist visions of hegemonic feminism, focusing mainly on Western, white, laic and middle class women's concerns (Doria, 2011; Rhouni, 2009, Andujar, 2014; Mir Husseini, 2010). As part of "Third Wave Feminism", "Post-colonial Feminism" or "Post-Modern Feminism" movements, Islamic Feminism rises the following questions on equality and justice: How do the concepts of racism and class affect the formation of social experiences on social equality and justice? Should a religious practice be an obstacle for advocating women's rights? Why did everyday life worries of immigrant and/or poor Muslim women are not included into a so-called "universal" model of feminism? This paper gives a snapshot on two of the most relevant social and academic debates that arise nowadays. On the one hand, the debate dealing with feminism and religions, developed especially within the framework of current Gender Studies and feminist activism. On the other hand, the debate related to the causes and consequences of poverty and social injustice –rather framed in Poverty Studies– and, particularly, the role of women in the eradication of different social inequalities. We will go in depth these discussions through the study of the "Islamic feminism", analyzing the characteristics shared by the different Islamic feminist theories and movements, and highlighting the most important Islamic feminist thinkers and activists emerged in recent decades in Europe as well as their contribution to reduction of poverty and social injustice. The study, suported by the Department of Sociology at the University of Valladolid, is based on a fiedwork carried between July-September 2018 in Spain and in France, with the idea to analyse the issues of refugee, poverty and exclusion over the issue of gender-based discrimination from the Islamic feminism prespetive, a feminism historically neglected for its religious aspect by European-based hegemonic feminist theories.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 753
Number of downloads 534

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.