Bilgi saklama davranışı, çok boyutlu bir yapı (bilmezden gelme, mantığa büründürme türü bilgi saklama ve kaçınmacı bilgi saklama) olarak bilgi paylaşma/paylaşmama, bilgi yığma, örgütsel sessizlik gibi benzer kavramlardan kuramsal olarak farklılaştığı araştırmacılar tarafından ortaya konulmuş olan ve çalışanların, sahip oldukları değerli bilgiyi talep eden üçüncü kimselere çeşitli gerekçelerle söz konusu kaynaklarını aktarmaktan çekinmelerini ifade eden bir tutumdur. Bilgi saklama davranışının öncülleri ve ardılları üzerine yapılacak olan çalışmaların önemine işaret eden araştırmacıların tavsiyeleri doğrultusunda bu çalışmada, algılanan örgütsel adaletin bilgi saklama davranışının bir yordayıcısı olarak örgütsel bilgi yönetimi süreçlerini şekillendireceği, bağlamsal bir değişken olan örgütsel politika algısının da söz konusu ilişkiyi düzenleyeceği öngörülmektedir. Kuramsal dayanaklar bağlamında geliştirilen hipotezler beyaz yakalı bir çalışma grubundan toplanan yatay kesitsel veri bağlamında incelenmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, bilgi saklama davranışı, örgütsel adalet algısının yalnızca etkileşim adaleti boyutu ile düşük seviyede ilişkili bulunmuş; bilmezden gelme türü bilgi saklama davranışı açısından yalnızca nispi bir etki söz konusu olmuştur. Örgütsel adalet alt boyutları ile algılanan örgütsel politika arasında ise yüksek düzeylerde anlamlı ve ters yönlü ilişkiler tespit edilmiştir. Örgütsel adalet algısının, yalnızca bilmezden gelme türü bilgi saklama boyutu üzerinde anlamlı etkisi olduğu ve algılanan örgütsel politikanın söz konusu iki değişken arasındaki ilişkilerin gücünü azaltıcı yönde düzenleyici rol oynadığı (buffering moderation) çalışmanın temel bulgularıdır.
The concept and construct of knowledge hiding has recently been conceptually distinguished from similar concepts such as knowledge sharing/withholding, knowledge hoarding and organizational silence and it has been theoretically proven to be a multidimensional construct comprising of three distinct sub-scales, namely playing dumb, rationalized hiding and evasive hiding. Knowledge hiding has been defined as an intentional practice of avoiding sharing knowledge with someone who has explicitly requested to learn it, on grounds of various reasons. Researchers have pointed to the significance of future research on antecedents and consequences of knowledge hiding behavior. As a response to this call, the present study investigates employees’ perceptions of organizational justice as a potential antecedent of knowledge hiding behavior and analyzes the role of perceived organizational politics as a contextual moderating variable. The theory-driven hypotheses are tested on a sample of white-collar employees. According to the findings of the study, the only correlation between knowledge hiding and justice perceptions occurs between interactional justice dimension and playing dumb type of knowledge hiding at a relatively low level. However, there are significantly negative and relatively high correlations between organizational justice perceptions and perceived organizational politics. Organizational justice perceptions have significant effects on participants’ playing dumb type of knowledge hiding behavior and perceptions of organizational politics play a buffering role in the relationship between perceived organizational justice and playing dumb subscale of knowledge hiding.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.