21. yüzyıl milenyum çağı dijital çağ, yenilik çağı olarak ifade edilmektedir. Bilgi ve teknoloji ile büyüyen, gelişen ve değişen sistemler, yapılar birçok alanda olduğu gibi eğitim-öğretim boyutunda da hissedilmekte, öğrenme-öğretme sürecinde de kendini göstermektedir. Milenyum çağında bir bireyin sahip olması gereken özellikler, beceriler de bu doğrultuda belirlenmektedir. Yüzyılımızda çağın gereklerine, dönemin şartlarına göre insan profili oluşturmak, eleştirel düşünme yeteneğine hakim bireyler yetiştirmek eğitim sisteminin amaçlarındandır. Dijital okuryazarlık becerisi de çağımızın gerektirdiği bireylere kazandırılması hedeflenen becerilerden biridir. Yapılan çalışmada önemli görülen konu ile ilgili öğrencilerin “dijital okuryazarlık” durumları belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma grubu amaçlı örneklemden biri olan kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yönteminden yararlanılarak seçilmiş olup araştırmanın çalışma grubunu bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesi sosyal bilgiler öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören 33 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması yönteminden yararlanılmıştır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu ile sağlanırken, araştırma verilenin analizinde ise içerik analizinden yararlanılmıştır. Çalışma bulgularından hareketle elde edilen sonuçlara göre üniversiteye yeni başlayan sosyal bilgiler öğretmen adaylarının dijital okuryazarlık kavramına ilişkin bilgi eksikliklerinin olduğu, kavramın bazı adaylar tarafından yanlış yorumlandığı, adayların dijital okuryazarlığı teknoloji okuryazarlığı üzerinden değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Bu durum yüksek öğrenime gelene kadar geçirilen sürede sağlıklı bir dijital okuryazar birey yetiştirmede eksikliklerin olduğunu göstermekte ve üniversite öğrenimi süresince eksiklerin giderilmesi adına yapılması gerekenlerin belirlenmesini gerektirmektedir. Sonuçlar ışığında alt problemlere yönelik olarak önerilerde bulunulmuştur.
21st century is defined as the digital age and the age of innovation. Systems and structures which grow, develop and change with information and technology are also felt and stand out in the dimension of education-training as they are felt in numerous other areas. In the millennium age, the characteristics and skills an individual needs to have are determined in this respect. In our century, one of the aims of the educational system is to create human profiles in line with the requirements of the period and to train individuals who have the skill of thinking critically. Digital literacy is one of the skills which is targeted for individuals to acquire as a requirement of our age. In this study, it was aimed at determining the state of ‘digital literacy’ of the students through a subject which was considered as important. The study group has been selected through the convenience sampling method which is one of the purposeful sampling methods and consists of 33 teacher candidates who are receiving education at the social studies teaching department of the faculty of education in a state university. In the study, the case study method which is one of the qualitative research methods has been used. Data of the study was collected through a semi-structured interview form and content analysis has been made use of in the analysis of data. According to the results obtained through the findings of the study, it has been determined that the knowledge of social studies teacher candidates who have just started university about digital literacy is insufficient, the concept is misinterpreted by certain candidates and the candidates evaluate digital literacy through technology literacy. This shows that there are some deficiencies in training healthy and digitally literate individuals in the period until higher education and this requires identifying what needs to be done to overcome the deficiencies during university education. In the light of the results, suggestions have been made in terms of sub-problems.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.