Osmanlı Devleti İkinci Meşrutiyet'le birlikte, kullandığı güneş esaslı Rûmî Takvimi Miladi takvim esasına uygun olarak yeniden düzenlemek istedi. Böylece gerek Avrupa ile olan ilişkiler gerekse sıvış yılından kaynaklanan sorunlar ortadan kalkacaktı. Çalışmada Osmanlı Parlamentosu’nun miladi takvime bakış açısı Meclis tartışmaları üzerinden ele alınmaktadır. Böylece Takvim-î Garbî’nin kanunlaşma esasları ortaya konulmuş olacaktır. Miladi Takvim işleyiş esası ile ilgili olarak Osmanlı Parlamentosu’na 1910-1916 ve 1917 yıllarında kanun teklifleri sunuldu. Parlamento sunulan ilk iki kanun teklifini kabul etmezken son teklifi üç esas üzerinden değerlendirerek 1917 yılında kanunlaştırdı. Birinci esas, takvimler arasındaki on üç günlük farkın ortadan kaldırılma meselesiydi. Meclis farkın ortadan kalkması için miladi takvimin işleyiş esasını kabul etti. İkinci esas resmi işlemlerde sadece miladi yılın kullanılmasıydı. Bu durum tarihle ilgili pek çok karışıklığa neden olacağından Meclis tarafından uygun görülmedi. Üçüncü esas ise takvim yılının kânunusani (ocak) itibarıyla başlatılmasıydı. Mebusların bir kısmı bunun Hıristiyanlığa ait bir durumun kabul edilmesi olarak değerlendirerek, dini açıdan uygun bulmadı. Neticede Kanun Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan tarafından incelendikten sonra “1332 yılının 16. gününü 1333 yılı Mart ayının birinci günü” esasıyla kabul edildi. Parlamento takvim işleyişi açısından miladi esası kabul etmekle birlikte meselenin ilmi olmak kadar kültürel bir mesele olduğuna kanaat getirerek sadece Rûmî ve Miladi takvimler arasındaki gün farkının ortadan kaldırılmasına onay verdi.
The Ottoman Empire the Sun-based Rûmî Calendar in with the Second Constitutional Monarchy in conjunction wanted to organize accordance with the Gregorian calendar. Thus, both the relations with Europe and the problems stemming from the leap year would be eliminated. In this study, the perspective of the Ottoman Parliament on the Gregorian calendar is discussed through the debates of the Assembly. Thus, the principles of the Takvim-î Garbî will be introduced. The Ottoman parliament at was presented legal proposals between 1910-1916 and 1917 years. The parliament enacted proposals based on three pillars ın 1917. First, the thirteen-day difference between the calendars would be eliminated. It was not confirmed by the chamber since it would lead to various confusion regarding the dates. Another proposel was to accept January as the beginning of calendar year. Some of the members of the chamber regarded it as an acceptance of a Christinity-related situation and hence, did not find it appropriate for religious concerns. However, the law was passed both in the chamber and in the upper house confirming that the sixteenth day of 1332 was the first day of March 1333. Since the parliament acknowledged that the issue was militant in terms of the functioning of the calendar and that it was as cultural as the science of the calendar, it approved only the disappearance of the difference between the Rumi and the Gregorian calendars.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.