Ebû Müzahim Musa b. Ubeydullah el-Hakanî ve Kasîdetü'r-Râiyye'sinin tecvid Tarihindeki Yeri

Author:

Number of pages:
19-40
Language:
Year-Number:
2018-Volume 13 Issue 25

Tecvid, Kur’an harflerinin fonetik (ses) farklılıklarından ve tilavet kurallarından bahseden ilmin ve sanatın adıdır. Allah katından Hz.Peygamber’in kalbine indirilen herbir ayeti (26:191-195) Hz. Peygamber kendisine emredildiği şekilde okumuş, (73:4; 27:92; 29:45) ashabına da okutmuş ve “Kur’an’ı size öğretildiği gibi okuyunuz” (Ahemd, Müsned, 2:200; Beyhakî, es-Sünen el-Kübrâ, 2:537; İbn Hibban, es-Sahîh; 3:5; İbn Ebî şeybe, el-Musannaf, 6:127; et-tahavî, şerhu Ma’ani’l-Âsâr, 3:18) buyurmuştur. Sahabe, Hz. Peygamber’den aldıkları vahyi tabiûn nesline aktarmış, onlar da sonra gelen nesle aktarmışlardır. Bundan dolayı “kıraat (sonrakilerin öncekilerden öğrendikleri ve uyguladıkları ) bir sünnettir” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2:539; Şu’abü’l-îmân, 4:220) denilmiştir. Hz. Peygamber’den itibâren Kur’an okumak ve okutmak kurallı bir eğitim faaliyeti olarak sürdürülmüş, Kur’an okumaya mahsus kurallar müşafehe yoluyla (ağızdan) tekrarlanarak öğrenilmiş ve öğretilmiştir. Nihayet hicri 4. Asırdan itibaren Ebû Müzâhim Musa b. Ubeydullah b. Yahya b. Hakan el-Hakânî (Ö. 325)’nin 51 beyitlik “Kasidetü’r-Râiyye” adlı manzum eserini yazdıktan sonra tecvid ilmi alanında eserler yazılmaya başlanmış ve tecvid ilmi de bir ilim dalı olarak ortaya çıkmıştır. Bununla beraber bu asra kadar “tecvid” kavramı yaygın olarak kullanılmamıştır. Hicrî 4. Asırdan sonra bu alanda yazılan eserlerin çoğalmasıyla, “tecvîd” bir kavram olarak kullanılmaya başlanmış ve bu ilmin adı olmuştur.

Keywords


Tajweed is the name of science and art that deals with phonetic differences of Quranic letters and the rules of chanting. Each verse (26: 191-195) which was revealed to the heart of the Prophet by Allah (73: 4; 27:92; 29:45) had been read by the Prophet, his companions read them and He ordered that 'Read the Qur'an as you are taught: (Ahmed, Musnad, 2: 200; Beyhakî, es-Sunan el- Kubra, 2: 537; Ibn Hibban, al-Sahîh; 3: 5; Ibn Abi al-Shaybe, al-Musannaf, 6: 127; et-Tahavi, Sharh Ma'ani al-Asar, 3:18). His Companions transferred the revelation which they received from the Prophet to the next generation, and they passed on to the next generation. For this reason, it is said that 'the Recitation (Qiraath) is a sunnah (which the latter learned and practiced from the previous ones)' (Beyhakî, es-Sunenul-Kubrâ, 2: 539; Shu'abu'l-îmân, 4: 220). Till the Prophet, reading and got read the Qur'an was as a canonical training activity and the rules for reading the Qur'an were learned and taught through recitation from mouth to mouth. Finally, in the fourth century Abû Muzâhim Musa b. Ubeydullah b. Yahya b. Hakan el-Hakânî (d. 325) wrote a poetic treatise which entitled 'Kasidetu'r-Râiyye' which is consist of 51 couplets, it was started to be written in the field of tajweed and tajweed emerged as a science branch. However, the term of tajweed has not been widely used until this century. After the 4th century of Hegira calendar, with the multiplication of works written in this field, the term of tajweed had been used and it became the name of this science.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,365
Number of downloads 720

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.