Farklılaşan ve çeşitlenen Batı toplumlarında göçmen sorunu uzunca bir süredir devlet politikalarının gündeminde yer almaktadır. Göçmen dernekleri ise toplumsal dışlanmaya karşı birer ses duyurma, dayanışma ve uyum sağlama odakları olarak ortaya çıkmış, aynı zamanda da devletler ve göçmen toplum arasında birer iletişim noktası konumundadırlar. Bununla beraber göçmen dernekleri toplumdaki çatışma ve düşmanlıkları azaltmayı hedefleyen bir program belirlediğinde, tıpkı çoğulcu anlamdaki gönüllü/sivil kuruluşlar gibi toplumun demokratikleşmesine ve toplumdaki uzlaşma kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlayabileceklerdir. Bu noktada sınıfsal, etnik, kültürel, dini vb. aidiyetleri yatay kesebilen kadın göçmen dernekleri ise sahip oldukları nitelikler ile toplumda demokratik bir denge yaratmaya katkı sağlayabilecek önemli bir potansiyele sahiptir. Almanya’da göçmen tarafından kurulmuş birçok dernek vardır. Bu çalışma, göçmenlerin oluşturduğu dernekleri çoğulcu bir sivil toplum anlayışı temel alınarak değerlendirmeyi hedeflemektedir. Bu anlayışa göre sivil toplum örgütlerinin rol ve işlevlerine dair üç ana unsur öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki devletten bağımsızlık ve hükümet politikalarını sorgulama, ikincisi dayanışma ve sorumluluğu geliştirme ve sonuncusu iç örgütlenmenin demokratikliğidir. Bu doğrultuda örnek olarak 2005 yılında Almanya’nın Köln şehrinde kurulup tüm ülkede faaliyet gösteren “Göçmen Kadınlar Birliği” derneğinin aktif üyeleri ile bire bir yapılan görüşmelere ve dernekle ilgili toplanan dokümanlara dayanarak yapısı, hedefleri ve çalışmaları incelenecektir. Çalışmanın sonucunda ise bahsedilen teorik çerçeve kapsamında kadın göçmen derneklerinin uyum, dâhil etme ve çatışmaları giderme konularındaki potansiyelleri değerlendirilecektir.
In more differentiated and diversified Western societies, immigrant question has been on the agenda of state policies for a long time. Immigrant associations emerged not only as focal points for solidarity and adaptation into the new society, but also as contact points between the states and the immigrant community. However, when immigrant associations adopts a program which aims at reducing conflict and hostility in society, they can contribute to the democratization of the society and the spread of the culture of reconciliation in society similar to the civil/voluntary organizations in pluralistic manner. At this point, women’s’ immigrant organizations, which can cross cut class, ethnic, cultural, religious, etc. identities horizontally, have a significant potential to contribute to the creation of a democratic balance in the society. There are many associations founded by immigrants in Germany. This study aims to evaluate those immigrant associations from a pluralist perspective. According to this, there are three dimensions related to the roles and functions of civil society organizations, namely independence from the state and checking government policies, enhancing solidarity and responsibility and inner democracy. In this manner the structure, as an example activities and objectives of Immigrants Women’s Union Germany which has founded in Cologne, 2005 will be examined depending on the data collected through interviews and documents. Eventually, women’s immigrant associations will be evaluated with respect their potential roles and functions in the integration, inclusion and conflict resolution within the scope of above-mentioned theoretical framework.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.