20.yüzyılın başlarında sosyopolitik, bilimsel ve teknolojik değişim ve gelişmelerle gelenekçi düşünce yapıları ve yazım şekilleri sorgulanmaya başlanmış ve batı edebiyatında roman türünde modernist akımının etkileri görülmeye başlamıştır. İngiliz yazar Virginia Woolf, modernist akımın en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Eserleri, modernist romanın günümüzdeki halini almasına olanak sağlamıştır. Woolf, romanlarında çoğunlukla birey-toplum arasındaki çatışmaları, bireyin iç dünyasındaki karmaşaları ve toplumdan yabancılaşma süreçlerini irdelemiş ve bu süreçleri romanlarındaki dil ve yapısal özelliklerle uyumlu bir şekilde sunmuştur. Woolf’un önderliğinde modernist akımının edebiyata getirdiği yenilikler, birçok yazar tarafından Türk romanında ustalıkla denenmiştir. Ancak bu yazarlardan hiçbiri Sevgi Soysal kadar Woolf’un temsil ettiği modernizme yaklaşamamıştır. Soysal romanlarında, yalnızca biçem-içerik uyumunu yakalamakla kalmayıp aynı zamanda yaptığı birey tasvirleri ve toplum tahlilleriyle bir bakıma Woolf’un feminist yaklaşımını da benimsemiştir. İki yazar arasındaki bu yakınlık kendini en çok Soysal’ın Yürümek, Woolf’un ise Dalgalar romanlarında gösterir. Soysal’ın romanı biçem, içerik, dil, anlatım ve karakterler açısından Woolf’un romanına son derece benzerdir. Bu bağlamda bu çalışma, öncelikle Woolf ve Soysal’ın modernist yaklaşımlarını ele alarak, bu iki roman arasındaki bahsi geçen benzerlikleri karşılaştırmalı bir şekilde incelemeyi amaçlamaktadır.
20th century has witnessed several sociopolitic, scientific and technological changes and developments, which paved the way for an incredulity towards conventional thinking systems and the emergence of modernist movement in Western literature. British writer Virginia Woolf has been one of the most important pioneers of modernist movement. Her works have significantly contributed to the evolvement of novel into its mature modernist form. In her novels Woolf has frequently interrogated the relations between the individual and the society, personel dilemmas and alienation process, and introduced these new topics into literature in a kind of inherent harmony with her texts’ linguistic, stylistic and structural features. Modernist movement led primarily by Woolf has been adopted by Turkish writers as well. However, none of the Turkish writers has been closer to Woolf’s own conception of modernism than Sevgi Soysal has been. Soysal has not only embraced an organic unity between form and content in a similar vein to Woolf , but also reflected Woolf’s feminist stance in revealing the inner worlds of individuals and the sociocultural dynamics of the societies. The similarity between Woolf and Soysal can be best observed in their novels The Waves and Yürümek (Walking). Soysal’s novel Yürümek bears profound similarities with Woolf’s novel in terms of style, structure, language, content and characterization. In this regard, this paper seeks to comparatively examine these similarities between Woolf’s The Waves and Soysal’s Yürümek, shedding light upon these writers’ conceptions of modernism.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.