Michel Foucault'da Öznenin Tarihsel Ontolojisi ve İktidar İlişkileri Analizi

Author:

Number of pages:
151-163
Language:
Year-Number:
2018-Volume 13 Issue 30

Michel Foucault’nun siyasal felsefesinde öznenin tarihsel ontolojisi ve iktidar ilişkileri analizi iki açıdan önemlidir. Bu düşüncenin önemli olduğu ilk nokta modern siyaset felsefesine yönelik eleştirel hususları içerisinde barındırmasıdır; ikinci nokta ise postmodern siyaset felsefesine dair temel kavrayışları somutlaştırmasıdır. Öznenin tarihsel ontolojisi ve iktidar ilişkileri analizi öznellik meselesini ön plana çıkarır. Bu mesele hem modern siyaset felsefesinin eleştirisine kaynaklık ederken hem de postmodern siyaset felsefesine bir kapı açar. Bunun neticesinde evrensel bir insan doğasına sahip olan modern siyaset felsefesinden, insan doğasını reddeden postmodern siyaset felsefesine geçiş imkânı doğar. Foucault’nun düşünceleri bu geçişi sağladığı için önemlidir. Foucault’nun düşüncelerinde öznenin tarihsel ontolojisini ve iktidar ilişkileri analizini birlikte değerlendirmemiz gerekir. Burada birbiri ile ilişkili bir çerçeve söz konusudur. Her ikisi bir arada anlaşılırlık kazanır. Bu yüzden özneyi iktidar ilişkilerinden bağımsız olarak ele alamayız. Özne iktidar ilişkileri içerisinde tarihsel olarak kurulur ve bu ilişkiler içerisinde şekillenir. Bu yüzden iktidar ilişkilerinin analizi yapılmalıdır. Buna göre iktidarın merkezi bir konumu yoktur; tek bir noktada konumlanmaz; bunun aksine iktidar her yerdedir; iktidar salt bir tahakküm aracı değildir; iktidar yaratıcıdır; üretkendir. Buna bağlı olarak postmodern siyaset mikro-iktidar analizine yönelir; modern siyaset felsefesi ise makro iktidar anlayışına sahiptir. Bu ayrım modern ve postmodern siyaset felsefelerinin önemli bir farkını teşkil eder.

Keywords


In Michel Foucault’s political philosophy, the historical ontology of the subject and the analysis of power relations are significant in two aspects. The first point to which this thought is important is that it contains critical issues related to modern political philosophy; the second point is the concretization of the basic concepts of postmodern political philosophy. Historical ontology of the subject and the analysis of power relations bring subjectivity issue to forefront. This issue both criticises modern political philosophy and at the same time prepares postmodern political philosophy. In consequence of, from the modern political philosophy that has a universal human nature, it is shifted to the postmodern political philosophy which rejects human nature. Foucault’s thoughts are important because they provide this transition. In Foucault’s thought, we need to evaluate together the historical ontology of the subject and the analysis of power relations. There is a frame associated with each other. They both become clarity. For this reason, subject cannot evaluates independent of power relations. Subject, constitutes historically within power relations and shapes within this relations. For this reason, must analyse power relations. Accordingly, power does not have a central position; not positioned at a single point; Contrary to this, the power is everywhere; power is not just a domination instrument; power is creative; reproductive. Accordingly, while postmodern politics is head towards micro-power analysis; modern political philosophy have macro power understanding. This distinction constitutes an important difference of modern and postmodern political philosophies.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,039
Number of downloads 768

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.