Her ne kadar kullanım alanı günümüzde azalsada, İslam’ın ilk yıllarında mescitler ibadet mahalli olmasının yanı sıra, eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapıldığı, siyasi kararların alındığı, hukuki meselelerin çözüldüğü, toplayıcı ve birleştirici yerler olarak toplumda önemli bir yere sahipti. Mescitlerin bu derece bireysel-toplumsal öneme haiz olmaları ve etki alanlarının genişliği, bazı mezheplerin rivayetlerine yansımış, şahıslar, muhalifleri tarafından inşa edilen mescitleri, mimarlarının kendi siyasi söylemlerini yaydığı ve toplumda ikilem çıkardıkları gerekçesiyle dışlamış ve taraftarlarını bu mescitlerden uzaklaştırmışlardır. İmâmi kaynaklarında, -İmâmiyye Şî‘ası’nda ilk imam kabul edilen- Hz.Ali tarafından, Eş‘as b. Kays el-Kindî, Cerîr b. Abdullah, Simâk b. Mahreme, Şebs b. Rebî’ (r.anhum) ve Teym oğullarının Kûfe’de inşa ettikleri beş mescitte ibadet nehyedilmiş ve bu mescitler İmâmi kaynaklarda “lanetli mescitler” olarak şöhret bulmuştur. Her ne kadar bu şahıslar arasında sahabi olan ve Hz.Ali’ye de muharebelerde yardımda bulunup hatta Hz. peygamberin iltifatına mazhar olanlar olsa da genelde imamın bazı kararlarına muhalif davranışlarda bulunmaları, özelde ise; İmâmî akideden olmamaları sebebiyle Şî‘i İmâmî rivayetlerde haklarında cerh varid olmuştur.
Even thought its area of use has nowadays decreased, besides being the place of worship in early years of Islam, mosques had an important place in society as they were the venues where training and education would take place, political decisions were adopted, judicial matters were solved out, and fruthermore they used to serve as the places where people would come together and be united. The high significance of mosques on individual and social basis and their wide area of influence had reflections on the narrations of Islamic sects (madhhab). A sect isolated the mosques that were built by its oppositions on the grounds that the architects of those mosques disseminated their political views and they caused dualism in society, and that partiucular sect expelled the followers of those sects from these mosques. According to imamiyyah sources, worshipping was banned by Sayyidina Ali (ra) - who is regarded as the first imam in imamiyyah shi’ah- in the five mosques that were built in Kufa by Ash’as bin Qays al-Kindi, Jarir bin Abdullah, Sammak bin Mahramah, Shabs bin Rabi’ (May Allah be pleased with them) and Bani Taym, and these mosques gained reputation in imamiyyah sources as “the cursed mosques”. Although some of these people were companions of the Prophet or helped Sayyidina Ali in his wars or even received compliment from Prophet Muhammad (SAW), disaffirmation is found in Imamiyyah Shi’ah narrations about them. This is because, in general, they displayed some acts against the imam, and, in particular, they were not from imamiyyah sect
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.