Enerji, insan hayatında insanlığın varoluşundan, günümüze kadar önemi artarak devam eden temel bir yaşam kaynağıdır. Dünyada sanayileşmenin hız kazanmasının ve teknolojik gelişmelerin çok hızlı ilerlemesinin sonucunda, enerji merkezli savaşların sayısı artmıştır. Enerji ülkelerin sürdürülebilir büyüme ve kalkınma sağlayabilmeleri yolunda kesin bir gereksinimdir. Bu nedenle bir ülke için enerji tedariki, güvenli kaynak ve güzergâhlardan, kesintisiz ve makul fiyata temin edilmelidir. Türkiye’nin enerji talep artış hızı AB ve OECD ülkeleri arasında birinci sırada, dünyada ise Çin’den sonra ikinci sıradadır. Türkiye tüketmiş olduğu petrolün büyük bir bölümünü ve doğalgazın ise neredeyse tamamına yakınını ithal etmektedir. Türkiye tüketmiş olduğu enerjisinin yaklaşık % 75’inden fazlasını ithal etmektedir. Bu durumda Türkiye için enerji tedariki güvenliği, milli bir meseledir. Son 10 yılda Türkiye enerji ithalatı için yıllık ortalama 55 milyar dolar ödemiştir. Türkiye’nin enerji ithalatı için ödemiş olduğu maliyetler, dünyadaki petrol fiyatlarının iniş çıkışına ve Türkiye’deki döviz kurundaki dalgalanmalara paralel olarak değişkenlik göstermektedir. Enerji güvenliği ile ulusal güvenlik doğru orantılıdır. Türkiye enerji tedariki güvenliğini sağlayabilmesi için; enerjisini öncelikle yerli ve milli teknolojilerle, kendi öz kaynaklarından tedarik etmelidir. Bu çalışmanın temel konusu; Türkiye’nin enerji güvenliğinin sağlanmasında, yerli ve yenilenebilir kaynakların, kaynak çeşitliliğinin, nükleer enerjinin (milli teknolojilerle ve/veya teknoloji transferiyle), Türkiye üzerinden geçen ve geçmesi planlanan enerji boru hatlarının önemini vurgulamaktır. Bu çalışmadan amaçlanan sonuç ise yerli ve yenilenebilir kaynaklarla birlikte, Türkiye’nin jeopolitik konumu çerçevesinde, Türkiye üzerine inşa edilen ve yapımı devam eden enerji boru hatlarının (BTC, TANAP, Türk Akımı vb.), Türkiye’nin ulusal enerji güvenliğine etkisini analiz etmektir.
Energy is a basic source of life that continues to increase day by day from the existence of mankind. As the industrialization of the world accelerates and technological developments progress very fast, the number of energy-centered blood, tears and wars has increased. Energy is a serious need for countries to ensure sustainable growth and development. For this reason, energy supply for a country must be provided at reasonable prices from secure sources and routes, without interruption. Turkey ranks first among the EU and OECD countries at the rate of increase in energy demand and second in the world after China. Turkey imports a large portion of its oil and almost all of its natural gas. Turkey imports more than 75% of its energy. In this case, the security of energy supply for Turkey is a national matter. In the last 10 years, Turkey paid an average of 55 billion dollars annually for energy imports. These costs that Turkey paid for energy imports vary in parallel with the rise of oil prices in the world and fluctuations in the foreign exchange rate in Turkey. Energy security and national security are directly proportional. In order to ensure security in energy supply, Turkey must first produce its energy with domestic and national technologies and supply it from its own sources. The main objective of this study is to emphasize the importance of domestic and renewable resources, resource diversification, nuclear energy (with national technologies and/or technology transfer), energy pipelines passing through Turkey and are planned to passing through Turkey in order to ensure energy security of Turkey. The intended result of this study is to analyse the impact on Turkey’s national energy security of existing and ongoing construction of energy pipelines in Turkey (BTC, TANAP, Turkish Current, etc.) with domestic and renewable resources within the framework of Turkey's geopolitical position.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.