Suç, göç ve kimlik ilişkisi sosyal teori içerisinde birçok farklı bağlamla ele alınabilir. Suç olgusunun göç ve kimlikle ilişkisi sosyal yapıdan ve ilişkilerden bağımsız ele alınamaz. Suç teorisine ilişkin sosyolojik yaklaşımlar, suçu yapısal, etkileşim eksenli ve çatışma eksenli teoriler ile açıklamaktadır. Sosyolojik yapı teorileri suçlu davranışı kurumsal yapılar, ırk, etnisite, sosyo-ekonomik statü, cinsiyet, göç, kentleşme, işsizlik, yoksulluk gibi faktörler ile açıklamaya çalışırken etkileşim merkezli yaklaşımlar damgalama ve etiketleme, kontrol ve öğrenme kavramlarını eksene alır. Çatışma merkezli yaklaşımlar ise suçu, sosyal yapı içerisindeki güç odaklarının bir yansıması olarak değerlendirmektedir. Suç olgusuna ilişkin bu teorik yaklaşımların her biri göç ve kimlik olgusuyla yakından ilişkilidir. Nüfusun yatay hareketi olarak tanımlanan göç süreci, göçmenlerle ev sahibi toplum arasında karmaşık ilişkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu ilişkiler, uyuma neden olabileceği gibi çatışmaya ve paralel sosyalizasyona da neden olabilir. Göçmenlerin uyum sürecinde karşılaşılan zorluklar ve sorunlar, başta anomi olmak üzere birçok farklı sorunun ortaya çıkmasını da tetikler. Göçmenlerin bu sorunlarla baş edebilmeleri geliştirdikleri stratejilerden biri de yeni bir kimlik inşa etmektir. Çalışmada, Suriyeliler özelinde, sığınmacı kimliği olarak ifade edilen bu kimlik, göçle birlikte ortaya çıkan anominin bir norm haline gelmesiyle oluşur. Sığınmacı kimliği, göçmenlerin kentteki üretim ilişkilerine dahil olmalarını kolaylaştırmakta ancak ekonomik, sosyal, hukuki ve kültürel sorunlarla baş edebilmelerini zorlaştırmaktadır.
Crime, immigration, and identity can be handled in many different contexts within social theory. Criminality, immigration, and identity cannot be handled independently of social structure and relations. Sociological approaches to crime theory are explained by crime structural, interaction-oriented and conflict-oriented theories. The sociological structure theories try to explain the criminal behavior with factors such as institutional structures, race, ethnicity, socio-economic status, sex, migration, urbanization, unemployment, poverty. Interaction-centric approaches emphasize the concepts of social stigma and stamping, control and learning. Conflict-centered approaches consider crime as a reflection of the power foci within the social structure. Each of these theoretical approaches to the phenomenon of crime is closely related to the phenomenon of migration and identity. The immigration process, defined as the horizontal movement of the population, leads to the emergence of complex relationships between immigrants and the host society. These relations may cause harmony and may also cause conflict and parallel socialization. Challenges and problems faced by immigrants in the integration process also trigger many different problems, especially the anomie. One of the strategies immigrants have developed to deal with these problems is to build a new identity. In the study, special for the Syrians, expressed as "asylum seeker identity", is formed by the emergence of the anomaly that emerges with migration as a norm. Asylum seeker identity makes it easier for immigrants to be involved in the production relations in the city but makes it difficult for them to cope with economic, social, legal and cultural problems.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.