Bu araştırmanın temel amacı, öğretmen adaylarının yeni öğrenmelerde en çok hangi kaynaklardan yararlandıklarını belirlemek ve sınıf içi etkileşimlerde öğrenme ağlarının örüntüsünü ortaya çıkarmaktır. Sosyal ağ analizi ve nitel araştırma yaklaşımlarının birlikte kullanıldığı karma araştırma yaklaşımıyla yürütülen araştırma, 2015-2016 öğretim yılında Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretmen yetiştirme programı içinde yer alan 56 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemi amaçlı örnekleme ile belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemini belirtilen dönemde sınıf yönetimi dersine devam eden öğretmen adayları oluşturmuştur. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından oluşturulan veri formu ile yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırmanın analizlerinde nitel verilerde betimsel analiz; sosyal ağ verilerinde UCINET 6.0 yazılımı ile ağ yapısı, yoğunluk, kümeleme, karşılılıklılık, geçişlilik, klik analizler ve bağlantıların gücünün analizinde derece, yakınlık, arasındalık ve özvektör merkeziliği gibi sosyal ağ analizine özgü merkezilik ölçümlerinden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre öğretmen adayları öğrenmelerinde en çok dijital kaynaklardan yararlanmaktadır. Öğretim elemanlarından sorma ikinci; akranlarından öğrenmeler üçüncü, yazılı kaynaklardan öğrenmeler dördüncü sırada yer almıştır. Öğretmen adayları dijital kaynaklar içinde en çok kolay erişilebilir hazır kaynaklardan yararlanmaktadır. Makale, tezler gibi bilimsel nitelikli dijital kaynaklardan yararlanma çok düşük bulunmuştur. Araştırmanın sosyal ağ analizi bulguları da bu bulguları desteklemiştir. Nitel kısımda akranlar en düşük düzeyde öğrenme kaynağı olarak tanımlanmıştır. Sosyal ağ analizi bulgularına göre sınıf içi öğrenme etkileşimlerinin oluşturduğu öğrenme ağının yoğunluğu düşük bulunmuştur. Ağ içinde öne çıkan aktörler, klikler, ağ içinde parçalanmalar söz konusudur. Ağ yapısı gevşek yapılanmıştır ve dış bağlantılarla desteklenmektedir. Sosyal ağ analizi verileri, öğretmenin sınıfta öğrenme süreçlerini yapılandırırken daha verilere dayalı kararlar almasını ve doğru aktörler için doğru müdahalelerde bulunmasını sağlayacaktır. Araştırma bulguları, bağlantıcılık ve ağ yaklaşımlarının öğrenme ve öğrenme odaklı sınıf içi etkileşimleri derinlemesine ortaya koyma potansiyelinin yüksek olduğunu göstermektedir. Öğrenme ağlarını derinlemesine inceleyen daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Yeni araştırmalar karşılaştırmalı değerlendirmeler yapma fırsatı sağlayacaktır

In the 21st century, the world is rapidly changing and transforming. These changes and transformed factors also transform education. Connectivism is a new theory that has been proposed as the learning theory of the 21st century. Advocates of Connectivizm Theory have taken complexity sciences and network approaches as sources and outlets for them and have based their learning theories on the principles of complex science. Connectivity is the unification of the principles put forward by chaos, network, complexity and self-organization theories. The main purpose of this research is to identify the most likely sources of teacher candidates for new learning and to reveal the pattern of learning networks in classroom interactions.The research, which is carried out by a mixed research approach which is used together with social network analysis and qualitative research approaches, was carried out with the participation of 56 students who were included in teacher training program in Sinop University Faculty of Education in 2015-2016 school year. The sampling of the study was determined by sampling. The sample of the research was composed of prospective teachers who continued to class management class in the specified period. The data of the research was collected by the data form created by the researcher and the semi-structured interview technique. In the analysis of the research, descriptive analysis of qualitative data, social networking, UCINET 6.0 software was used to measure the centrality of social network analysis such as the network structure and the strength, degree, intensity, interrelation of connections. According to the findings of the research, prospective teachers are mostly benefiting from digital resources in their learning. Learners from peers ranked third, learners from written sources ranked fourth. Social network analysis findings of the research also supported these findings. In the qualitative part, peers are defined as the lowest level of learning resources. According to social network analysis findings, the density of learning network formed by in-class learning interactions was found low. There are actors, clikers, fragmented in the network that stand out in the network. Compared to the number of actors and connections in learning networks and friendship networks, the number of connections in the learning network was found to be higher than the number of connections in the friendship network, although the learning network was found as 56 actors and friendship network as 83 actors. The first had 109 connections between 56 actors, while the second had 106 connections between 83 actors.Apart from this, in the analysis of density, clustering, reciprocity and transitivity, it is found that the learning network is more tightly connected (strong relations) and active than the network of friendships. In the study, the density of learning networks of teacher candidates was found low. In the analysis of the clique made in the research, it was found that the teacher candidates had 19 cliques in the learning network and 15 cliques in the friendship network. This indicates that there are prominent actors in the network. As a matter of fact, in the measure of centrality, 23BT is the most central actor of the learning network and 25EV is the most central actor of the friendship network.Research findings show that connectivity and networking approaches have the potential to reveal in-class interactions within the learning and learning focus. In this research, firstly, it has been revealed how much the students' learning resources are digitized and how much they see their friends as a source of learning. It is understood that the evaluation of learning processes in the light of connective theory can contribute to understanding and explaining learning processes as well as constructing learning behaviors, or at least bringing a new point of view.