XV. Yüzyıl Klasik Osmanlı şiirinin oluşma dönemidir. Padişahlığı yanında kendisi de şair olan Fatih Sultan Mehmed, sanata yakın ilgi göstermiş, şiirin gelişimi için şairlere büyük destek vermiştir. Bu yüzyılda birbirinden uzak coğrafyalarında iki büyük Türk şairi yetişmiştir. Doğunun güneşi kabul edilen ve eserleriyle Türk Diline hizmet etmiş Ali Şîr Nevâî ve Klasik Osmanlı şiirinin temel taşı kabul edilen Ahmed Paşa, Türk şiirinin gelişimine büyük katkıları olan kişilerdir. Bu yüzyıl başlarından itibaren siyaset ve kültürel gelişmeler bakımından doğuda Herat, Merv, Belh gibi şehirler birer kültür merkezi haline gelmiştir. Yüzyılın ikinci yarısında Nevâî sayesinde Herat, kültür başkenti olmuştur. Buna mukabil aynı dönemde batı cephesinde ise Osmanlı Türkçesi ile klasik divan şiirinin temelleri atılmış ve Osmanlı İmparatorluğu siyasî ve edebî gücünü dört cihete ilan etmiştir. Edebî dil olarak Farsçanın etkin olduğu ve Fars şiirinin burç yaptığı bir dönemde Herat’tan İstanbul’a Türk şiirinin iki büyük ustası, öz dilleriyle Türkçenin gücünü ortaya koymuşlar ve Türkçe ile ne denli güçlü bir edebiyat olabileceğini kanıtlamışlardır. Nevâî, Sultan Bayezid’e otuz gazelini göndermiş, Sultan da bu gazelleri Ahmed Paşa’ya verip nazire yazmasını istemiştir. İki şair, birbirlerinden bu vesileyle haberdar olmuşlardır. İki sarayda, Baykara ve Fatih Sultan gibi iki sultanın himayesinde yetişen iki ulu şiir çınarı sözleriyle Türk diline büyük hizmette bulunmuşlardır. Bu çalışmada, derdi bir, coşkusu bir, hayali bir, iki ustanın gönül üzerine yazdıkları şiirler değerlendirilmiştir.
XV. Century is the period of the formation of classical Ottoman poetry. Sultan Mehmed the Conqueror, himself a poet, besides the sultan, showed close interest to sanat and gave great support to poets for the development of poetry. In this century, two great Turkish poets were raised in distant geographies. Ali Şir Nevâi, who accepted the sun of the sun and served Turkish language with his works, and Ahmed Pasha, who was accepted as the cornerstone of classical Ottoman poetry, are the great contributors to the development of Turkish poetry. From the beginning of this century, cities such as Herat, Merv and Belh have become cultural centers in the east in terms of politics and cultural developments. Thanks to Nevâî in the second half of the century, Herat became a cultural capital. In the same period, the Ottoman Turkish and the classical divan poetry were laid on the west ceiling and the Ottoman Empire declared its political and literary power four times. Two great masters of Turkish poetry in Herat'tan Istanbul, at a time when Persian as literary language was active and in Persian poetry as a zodiac, revealed the power of the Turkic with their own tongues and proved what a powerful literature could be with Turkish. Nevâî sent thirty gazeles to Sultan Bayezid and Sultan demanded that these gazelles be given to Ahmed Pasha and wrote nazire. The two poets became acquainted with each other on this occasion. In two palaces, two great poetry chimes, raised under the influence of two sultans such as Baykara and Fatih Sultan, provided great service to the Turkish language. In this work, poems written on the heart of a deep, enthusiastic, imaginary, two masters are evaluated.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.