M.S.79 yılında Vezüv yanardağının lavları altında kalarak yok olan Pompei kenti, Antik tarihin başlıca olaylarından biridir. 18.yüzyılda yapılan kazı çalışmalarıyla birlikte yeniden gündeme gelen bu kent, Antik tarihe yönelik sanat eserlerinin de konularından biri olur. 19.yüzyılın önde gelen Rus ressamlarından Karl Bryullov’un 1830-1833 yılları arasında resmettiği Pompei’nin Son Günü adlı tablosu, hem Batı, hem de Rus sanatında büyük bir ilgi uyandırır. Makalemizin konusunu tarihi bir felaket olan Pompei kentinin yıkılışını konu edinen Bryullov’un tablosunda insan varoluşunun temel özelliklerinden biri olan ölüm olgusunu incelemek oluşturmaktadır. Bryullov’un tablosunun incelenmesinden sonra ressam ile çağdaşı olan ünlü şair Aleksandr Puşkin’in yaratıcılığında bu tablonun yarattığı etki incelenecek, ressam ve şairin Vezüv yanardağı ile sembolleşen ölüm olgusuna olan yaklaşımı açıklanacaktır.
Pompei city, which was destroyed by the lava of Vesuvius volcano in M.S.79, is one of the main events of ancient history. This city, which comes back together with the excavation works done in the 18th century, becomes one of the topics of antique art works. The last day of Pompei, painting by one of the leading Russian painters of the 19th century Karl Bryullov, between 1830 and 1833, attracted great interest both in western and Russian art. The purpose of our work is to examine the phenomenon of death, one of the main features of human existence, in Bryullov's tablature, which deals with the collapse of the city of Pompei, After examining Bryullov's paintings, the influence of this painting on the creativity of the famous poet Aleksandr Pushkin, who is contemporary with the painter, will be examined.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.