Roman türü metinler bir yönüyle okuru farklı kurmaca yaşantılara şahit tutarken diğer taraftan insan varlığına dair gösterilmesi neredeyse imkansız olan bilinçaltı süreçlerinin hissedilmesini sağlar. Bir anlamda roman varoluşun sırlarını okura sunar. Özellikle modern dönem kurmacaları daha çok insanı merkeze almış ve insanın hem kendisi hem öteki ile ilişkisinde varoluşsal kaygıları yansıtmışlardır. Bu manada Gürsel Korat'ın Rüya Körü romanı ilginç bir örnektir. İnsana ait temel var olma sorunlarının sadece dönemle bağlantılı olmadığını gösteren bir roman olan Rüya Körü, iki karakterin Stefanos ve Andronikos'un macerasını anlatır. Bu bildiri de roman karakterlerinden Stefanos ve Andronikos'un "varolma" kaygısı ile başlayan rüya kardeşliği varoluşçu bakış ile anlatılmaya çalışılacaktır. Gürsel Korat'ın Rüya Körü romanında gelecekte olanları rüyasında gören Stefanos'un ve geçmişi gören Andronikos'un hikayesi anlatılır. Bu sebeple ikisi de rüya körü kabul edilir. Farklı özellikleri ile okurun karşısına çıkan bu karakterler aynı zamanda tarihi bir düzlemde varolma mücadelesi vermektedir. Annesiz büyüyen, babasından sevgi görmeyen, imparatorun yakınında iken kovulan, gittikçe değersizleştiğini düşünen Stefanos'un kaybettiği benlik saygısı ile güç ve iktidarın temsili olarak imparator olmak isteyen Andronikos'un hayatı bu varoluş mücadelesinde kesişir. Benlik saygısını kazanmak ve imparatorluk makamı her iki karakter için farklı mutluluk kapılarıdır. Rüya Körü romanında varoluşu tamamlama şekli olarak yolu, yolculuğu seçen bu iki karakterin her çağın insanına farklı şekilde seslendikleri görülür. "Olma" kaygısı etrafında birleşen bu kardeşlik hikayesinde evrensel arayışa cevaplar vardır. Hırs ve iktidar heveslisi Andronikos'a karşın ait olduğunu sandığı toplumun değer yargılarına sorular sorarak benliğini anlamlandırmaya çalışan Stefanos, insanoğlunun varoluş mücadelesinin bir örneği kabul edilebilir.

Roman-type texts, on the one hand, enable the reader to feel the subconscious processes which are virtually impossible to demonstrate on the other side of human existence while witnessing different fictional experiences. Especially modern period fiction has more people centered and reflects existential concerns in relation to man himself and the other. In this sense, Gürsel Korat's Rüya Körü “Dream-Blind” novel is an interesting example. Rüya Körü, a novel that shows that the basic human existence problems are not only related to the time zone in which they live, tells the interesting adventure of two characters Stefanos and Andronikos. This paper will attempt to explain the antecedent view of the dream fraternity that begins with the anxiety of Stefanos and Andronikos' "existence" of the novel characters. The story of Stefanos and Andronikos who saw the past in his dream in Gürsel Korat's Rüya Körü novel. For this reason, both are considered dream-blind. These characters, with their different characteristics, face the reader at the same time and struggle to exist in a historical plane. The life of Andronikos, who grew up without a mother, who had no love from her father, who was driven out near the emperor, and who, as Stefanos thinks, became increasingly devalued, lost his self-esteem and became an emperor as power and power. To gain self-respect and empire authority is a different happiness for both characters. It is seen that these two characters who have chosen the way and the journey in the way of completing the existence in the novel Rüya Körü sound differently to every age man. There is an answer to the universal quest in this story of fraternity that converges around the "being" anxiety. Stefanos, trying to make sense of his identity by asking questions to the value judges of the society that he thinks belongs to ambition and power keeper Andronikos, can be considered as an example of human existence struggle.