Tatar Türklerinde Beşik Kültürü

Author:

Number of pages:
419-429
Language:
Year-Number:
2018-Volume 13 Issue 15

Beşik, bütün canlıların saklandığı ve onlara hayatta kalma imkânı sağladığı Nuh Peygamber’in gemisini hatırlatan doğa rahminin simgesidir. İnsan, doğduğu günden ölünceye kadar, cenin olduğu dönemde bulunduğu ana rahmi özlemini yaşar ve ona benzer nesneler (beşik, yatak ve tabut) yaratmaya çalışır. Dünyanın herhangi bir yerinde ve bütün halklarda rastladığımız beşiğin yaratıcıları Türklerdir. Göçebe Türk halklarının hayat şartlarına uygun şekilde tasarlanmış olması ise onu özel yapmıştır. Fakat Tatar Türkleri bütün Türk boylarına nazaran oturak hayata daha erken dönemlerde geçtiklerinden ve soğuk iklimde yaşadıklarından dolayı bu toplumda beşik, şekil olarak biraz daha farklı –asılı- olup tavana sabitleştirilmektedir. Tatar Türklerinin aile içi gelenekleri içinde çocuk doğunca mutlaka yerine getirilen en güzel geleneklerin biri de Bebeği Beşiğe Yatırma ya da diğer adıyla Beşik Toyudur. Bebeğe isim koyduktan sonra beşiğe yatırırlar ve o gün sofraya sadece kadınlar çağırılır. Herkesin kendi durumuna göre bebeğe para ya da hediye getirmesi de adettendir. Tataristan’ın bazı ilçelerinde beşiği loğusanın annesi, birçok il ve ilçede ise genelde kayınvalide veya çocuğun babası hazırlar. Bunun en güzel örneğini Altın Urda devri yadigârı olan Kazan Tatar destanı İdegey’de görebiliriz. Eskiden beşik, Tatar Türklerinde genel olarak söğüt ağacından örülür ve ona sevgi yüklü Talbişek adı verilirdi. Ayrıca, Tatar Türklerinde beşik etrafında birçok inanç da oluşmuştur. Beşikteki bebek, bir neslin –daha fazlası bir milletin- devamını ve ailedeki huzuru simgeler. Bebeği beşikte sallarken annesi bebeğe ninniler söyler. Böylece bebek annesinin sesi aracılığıyla onu kuşatan dünya ile bir bağlantı kurar. Beşikte yatan çocuğa söylenen ninniler, Tatar Türklerinde Bişek Cırları olarak adlandırılır. Konuya ilişkin birçok literatür taranmış olup konuyu ele alan akademik bir makaleye rastlanılmamıştır. Bu bağlamda Tatar Türklerinin kültüründe beşik konusu araştırma için problem edinmiştir. Bu probleme bağlı olarak bütün halkların kültüründe rastlanan ve evrensel bir değer olan beşiğin Tatar Türklerinin yaşamında tuttuğu yeri, onun etrafında oluşan inançları ve onun halk edebiyatına da yansımasını araştırma amaçlanmaktadır.

Keywords


The cradle is a symbol of the womb of nature, reminiscent of Noah's Ark, thanks to which all living things could survive. From birth to death a man yearns for the mother's womb, in which he was an embryo. And throughout his life he tries to create something like him (cradle, bed and coffin). Despite the fact that the cradle can be found anywhere in the world, its true inventors are the Turks. And the fact that he was always in shape, comfortable for the nomadic way of life of the Turkic tribes, made it unique. However, the fact that the Tatars, in comparison with all other Turkic tribes, moved to a sedentary way of life much earlier and lived in harsh climatic conditions, manifested itself in the form of the cradle used by them. The cradle of the Tatars is suspended from the ceiling. Among the family traditions of Tatars, performed after the birth of a child, is the tradition of putting it in a cradle, in other words, "a lullaby wedding." After giving the child a name, they put him in a cradle and on this day only women are called on a feast. Everyone, looking at the financial situation, brings the newborn a money or a gift. In some areas of Tatarstan the mother of the mother gives birth to the cradle. In many other areas, the mother-in-law and the father of the newborn bring the cradle. The most vivid example of this was preserved in the epos of the period of the Golden Horde "Idegey". Previously, the Tartars wove from willow twigs and affectionately called it Talbishek. In addition, around the cradle there are many beliefs. The newly-born in the cradle personified the continuation of the family and even the whole nation. And also - peace in the family. Swinging the baby in the cradle, the mother or grandmother sang and to this day they sing lullabies. Thus, with the help of the tender voice of the mother or grandmother, the infant cognized the world around him. Lullaby songs from the Tatars are called - "bishek zhyry." Despite the fact that we have seen a lot of scientific literature, this topic in Tatar folklore is not fully explored. As a result of this study, it was shown that the cradle, which is the cultural value of any people, also plays an important role in the life of the Tatars. The beliefs that have developed around the cradle, and the proverbs and sayings associated with it, have also been subjected to serious research on our part.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,600
Number of downloads 491

Share

Journal of Turkish Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.