Vahhabilik XVIII. yüzyılın sonlarında Arabistan Yarımadasında ortaya çıkan ve Osmanlı Devleti'ni Irak bölgesi, Basra Körfezi kıyıları ve Necid bölgesinde en fazla uğraştıran meselelerden birisi olmuştur. Bu sözde İslamî mezhebin mensupları İslam dininin İslam düşmanları tarafından kasıtlı olarak bozulduğunu ve kendilerinin bu dini Hz. Muhammed dönemindeki saflığına döndüreceklerini iddia ediyorlardı. Sözde mezhebin mensupları bölgenin otorite boşluğundan da istifade ile kısa süre içerisinde kuvvet kazandılar ve kendilerinden olmayanları ve kendilerine hizmet etmeyenleri ellerine fırsat geçtiği anda en şiddetli yöntemlerle cezalandırmaktan ve öldürmekten çekinmediler. Suud'un yanı sıra Fransızların desteğini de yanında hisseden Vahhabiler bölgedeki stratejik yerleri işgal ve yağma etmekte zorlanmadılar. Aldıkları başarılı sonuçlar İngilizlerin gözünden kaçmadı ve onlar da Vahhabiler ile iyi ilişkiler geliştirmek yoluna gittiler. İlişkileri geliştirdiklerinde takdirde güçlü ve aynı zamanda illegal ve gayrimeşru bir müttefik bulacaklardı. Bu ittifak İngilizler için hem Türkler hem de Fransızlara karşı bir koz olabilirdi. Zaten İngilizlerin gayesi Fransızları buradan uzaklaştırmak ve şartlar oluştuğunda Osmanlı Devleti’nin buradaki kontrolünü kaybetmesini sağlamaktı. Nihayetinde de burada protektorasını ilan etmekti. Vahhabilerin bölgenin en nüfuzlu devleti ile anlaşmak istemesi ile de ilişkiler gelişti. Lakin bu antlaşma Vahhabilerin istedikleri doğrultuda gelişmedi. İngilizler Vahhabileri menfaatlerine uygun olarak kullanıyor, Vahhabilerin bölgede egemen olmalarına müsaade etmiyorlardı. Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu siyasî, askerî, ekonomik buhrandan da istifade eden İngilizler yüz yıl boyunca Irak’ta güç kazanmayı bildiler.
Wahhabism was one of the worst incidents annoying the Ottoman State, which firstly occurred in the Arabian Peninsula at the end of the 18th century and later became a dangerous opponent for Iraq, Persian Gulf, Asia, and Iran. This Islamic sect –which was established so as to restore and rehabilitate Islam– later became a looter, a troublemaker, and a bloody-hand terrorist group in a short period of time, who started to kill the others who were not Wahhabi. On the other hand, the group got favourable results and occupied the strategically important areas in a short time. As a result, it attracted first Britain’s and later the other European countries’ attention, who later started to build good relations with this group. If they had good relations, they could have found a powerful but an illegal ally. Additionally, this relations could be a good trump against both France and the Ottoman State. British plan was to move France France and the Ottoman State from Iraq away. After this, they could establish a protectorate in Iraq. The members of Wahhabism also desired to be allied with one of the most influential countries in Iraq, they built a good relations in a short period of time. Yet, it was understood that this affair was completely against Wahhabism in Iraq even its surroundings. British used Wahhabi members for their interest but did not let them dominate the region. They got strong in Iraq by taking advantage of the political, economic and martial turmoil of the Ottoman State throughout the XIX. Century.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.