Hukuk sosyolojisi suçu bir eylem olarak görmekle birlikte biyolojik, sosyal ve psikolojik nedenlerin bireyi suça ittiğini iddia eder. Toplumsal bir organizma olarak birey, toplumsal normlar tarafından şekillendirilir ve birey bu normlara uygun davrandıkça toplumsal düzenin uyumlu bir parçası olur. Toplumsal normlar, her kültürde farklılıklar gösterebilen, zamana göre değişerek kendini güncelleyebilen, toplumsal düzenin sürdürülebilirliğini sağlayan, bireylere doğru ve yanlış davranışları gösteren kurallar bütünüdür. Hukuk sosyolojisine göre suç, toplumsal normlara bir uymama halidir. Bu bakış açısına göre bireyin toplumsal yaşamda varolmasını sağlayan rolleri ve statüleri mevcuttur. Toplumsallaşma ve toplumsal kontrol aracılığıyla birey, kendisinin edindiği veya kendisine verilmiş olan roller ve statüler aracılığıyla uyma/uymama davranışlarına başvurabilir. İslam Hukuku ise suçu tanımlarken ve tasnif ederken kendine özgü daha farklı bir metoda sahiptir. İslam Hukuk sistemi içerisinde suçun unsurları kanuni, maddi ve manevi nedenlere dayanmakla birlikte, suç bireyin kendine karşı, başkalarına karşı, Yaratıcıya karşı, topluma karşı ve doğaya karşı işlemiş olduğu istenmeyen “kötü-doğru olmayan” davranışları ifade etmektedir. Hukuk sosyolojisi suç olgusuna toplumsal bir sorun olarak, normatif olarak yaklaşarak incelemeye çalışırken İslam Hukuku suç’u daha çok ahlaki ilkeler zemininde ele alarak suçun dünyevi yaptırımlarının olduğu gibi vicdani ve uhrevi yaptırımlarının da olduğunu ifade eder. Hukuk sosyolojisi normlar üzerinden İslam Hukuku ise değerler üzerinden ilerler. Hukuk sosyolojisine göre suç unsurunu tanımlamada ve anlamada din (islam-Hristiyanlık-Yahudilik vs) toplumdan topluma değişkenlikler gösterse de önemli bir faktörken İslam Hukukunda sadece İslam dini belirleyici unsurdur. Hukuk sosyolojisi suçun toplumsal nedenlerini anlamaya yönelik çabalar gösterirken İslam Hukuku eserlerinin ise daha çok suçun ceza ve yaptırımları üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Bu çalışmamızda her iki disiplinin suç olgusunu nasıl tanımladıklarıyla ilgili farklılıkları ve ortak yanları belirlenmeye çalışılacaktır.
Hukuk sosyolojisi suçu bir eylem olarak görmekle birlikte biyolojik, sosyal ve psikolojik nedenlerin bireyi suça ittiğini iddia eder. Toplumsal bir organizma olarak birey, toplumsal normlar tarafından şekillendirilir ve birey bu normlara uygun davrandıkça toplumsal düzenin uyumlu bir parçası olur. Toplumsal normlar, her kültürde farklılıklar gösterebilen, zamana göre değişerek kendini güncelleyebilen, toplumsal düzenin sürdürülebilirliğini sağlayan, bireylere doğru ve yanlış davranışları gösteren kurallar bütünüdür. Hukuk sosyolojisine göre suç, toplumsal normlara bir uymama halidir. Bu bakış açısına göre bireyin toplumsal yaşamda varolmasını sağlayan rolleri ve statüleri mevcuttur. Toplumsallaşma ve toplumsal kontrol aracılığıyla birey, kendisinin edindiği veya kendisine verilmiş olan roller ve statüler aracılığıyla uyma/uymama davranışlarına başvurabilir. İslam Hukuku ise suçu tanımlarken ve tasnif ederken kendine özgü daha farklı bir metoda sahiptir. İslam Hukuk sistemi içerisinde suçun unsurları kanuni, maddi ve manevi nedenlere dayanmakla birlikte, suç bireyin kendine karşı, başkalarına karşı, Yaratıcıya karşı, topluma karşı ve doğaya karşı işlemiş olduğu istenmeyen “kötü-doğru olmayan” davranışları ifade etmektedir. Hukuk sosyolojisi suç olgusuna toplumsal bir sorun olarak, normatif olarak yaklaşarak incelemeye çalışırken İslam Hukuku suç’u daha çok ahlaki ilkeler zemininde ele alarak suçun dünyevi yaptırımlarının olduğu gibi vicdani ve uhrevi yaptırımlarının da olduğunu ifade eder. Hukuk sosyolojisi normlar üzerinden İslam Hukuku ise değerler üzerinden ilerler. Hukuk sosyolojisine göre suç unsurunu tanımlamada ve anlamada din (islam-Hristiyanlık-Yahudilik vs) toplumdan topluma değişkenlikler gösterse de önemli bir faktörken İslam Hukukunda sadece İslam dini belirleyici unsurdur. Hukuk sosyolojisi suçun toplumsal nedenlerini anlamaya yönelik çabalar gösterirken İslam Hukuku eserlerinin ise daha çok suçun ceza ve yaptırımları üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Bu çalışmamızda her iki disiplinin suç olgusunu nasıl tanımladıklarıyla ilgili farklılıkları ve ortak yanları belirlenmeye çalışılacaktır.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.