Tarih boyunca üretmiş olan bütün sözlü ve yazılı ürünlerin izlerini bulmanın mümkün olduğu Postmodern anlatılarda, tarih, mitoloji, dini metinler, destan, efsane, masal gibi pek çok metin tek bir metnin bünyesinde toplanmakta ve bu yöntem metinlerarasılık olarak ifade edilmektedir. Sanatçının görevi mitleri ölümden kurtarmak" (Tournier, 1977: 183) diyen ve 2016 yılında kaybettiğimiz çağdaş Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Michel Tournier, dini metinlerin, felsefenin özellikle de mitlerin ana izleklerini ödünç alarak onları dönüştürür ve birer çağdaş anlatı biçimlerinde yeniden sunar. Yapıtları genellikle mitler ve geleneksel öyküler üzerine kurulmuş olsa da günümüz çağdaş bireyine ve tüketim toplumuna da alaycı eleştiriler getirir. Her biri birbirinden farklı kurgu ve işleniş biçimleriyle ele alınan yazarın tüm yapıtlarında görülen en belirgin izlekler cinsiyet ve cinselliktir. Genellikle kadın ve erkek imgelerini ve cinselliğini karşıtlıklar boyutuyla ele alan yazar, kimi zaman bir üçüncü cins olarak erdişi kavramına dikkat çeker ve bu kavramları mit, söylence ve kültürel göndermelerle işler. Bu çalışmada, kutsal metinlerden, mitolojiden, felsefeden ve modern romana uzanan çeşitli kaynaklardan beslenen yazarın, metinlerinde kadın, erkek ve erdişi imgelerine nasıl bir anlam yüklediği, aile ve ahlak kavramına bakış açısı irdelenecektir. Mitoloji ve kutsal kitaplardan yola çıkarak karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alacağımız bu çalışma, yazarın roman, felsefe ve miti harmanlayarak nasıl metinlerarası yapıtlar ortaya koyduğunu göstermesi açısından önemlidir.
In postmodern novels, it is possible to find traces of all verbal and written products that have been produced throughout history. Many texts such as history, mythology, religious texts, epic, legend and fairy tale are collected within a single text and this method is expressed as intertextuality. Michel Tournier, one of the most important figures of contemporary French literature that we lost in 2016, borrows the main themes of religious texts, philosophy, especially the myths, transforming them and re-presenting them in contemporary narrative forms. He said, "the task of the artist is to save myths from death" ( Tournier,1977: 183) Although the works usually give an impression based on myths and traditional narratives, it seems that they have come up with a cynical interpretation of today's contemporary individual and consumer society. Although they are dealt with in different forms of fiction and manipulation, the most obvious issues in all the works of the author are gender and sexuality. The author, who usually treats the image and sexuality of men and women as contradictions, sometimes draws attention to the concept of hermaphrodite, marriage and works with myths, rituals and cultural sentiments. In this study, it will be shown how the writer, who feeds on various sources ranging from sacred texts, mythology, philosophy and modern roman, has a meaning to the images of women, men and hermaphrodite. The study will also examine the authors' perspective on the concept of family and morality. This study is important from the point of view of how the writer puts forth the intertextual works by blending the novel, philosophy mythology and holy books. And this study will be examined through a comparative approach.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.