Bu çalışma, modern Türk şiirinin önemli kadın şairlerinden biri olan Didem Madak’ın şiirlerini “kadın yazını” (écriture feminine) olarak okumayı, onun şiirsel dilini sorunlaştırmayı ve dilde içkin sembolik düzeni sarsan, çeşitli dilsel ve figüratif sapmalarla dolu şiirsel söylemini irdelemeyi amaçlamaktadır. Hélène Cixous ve Julia Kristeva’nın ortaya attığı tartışmalar çerçevesinde, Madak’ın söyleminin referansiyel göstergeler sistemini nasıl sarstığını ve söz konusu dili nasıl sorguladığını ortaya koymaktadır. Çalışma, Madak’ın ele avuca sığmaz metaforların kullanıldığı akışkan melankolik söylemini ve mitolojiler tarafından takviye edilmiş ikili karşıtlıkları sarsan özgün ve ironik sesini analiz etmektedir. Sonuç olarak bu çalışma, Madak’ın şiirinin écriture féminine çerçevesinde ele alınabileceğini örneklerle göstererek, Medusa’nın arka plandan duyulan kahkahalarına dikkat çekmektedir.
Didem Madak is one of the representative female voices of modern Turkish Poetry flourished within the tradition of Western literature. With regard to the ideas raised by Hélène Cixous and Julia Kristeva, the paper reveals how Madak’s discourse undermines the closed signification system and puts the very language into question. The paper attempts to read Madak’s poetry as écriture feminine and problematizes her discourse punctuated with ongoing ruptures, eruptions, protrusions and various types of linguistic creativities that subvert and violate the symbolic order. Moreover, the paper reveals that Madak has produced a nonlinear discourse of melancholy with open-ended rhetorical questions as well as evasive metaphors, adopting a genuine ironic voice that undermines the binaries reinforced so far by mythologies. Thus the paper argues that Didem Madak’s poetry makes it possible to hear the undercurrent laughter of the Medusa while roaming on the fringes of écriture féminine.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.