İnsanlar, ait oldukları kültürlerin cinsiyetlerine göre davranma, giyinme ve konuşma gibi davranışlara uygun hareket etmektedirler. Bu doğrultuda kültürel değerlerin değişmesi toplumları farklılaştırmaktadır. Toplumsal değişim, o toplumun içinde bulunan her kurum ve her bireyi yakından etkilemekte aile yapısında, kadın ve erkek kimliklerinde büyük değişimler ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, bazı toplumlarda tüketim tercihlerinde cinsiyet farklılıklarını belirginleştirirken, bazı toplumlarda farklılıklara neden olmamaktadır. Cinsiyetin bireysel tercih noktasında geldiği son aşama cinsiyetsizleşme kavramıdır. Cinsiyetsizleşme kavramı tartışılırken, cinsiyetli kelimesinin zıddı olarak, herhangi bir cinsiyete ait olmamayı ya da her iki cinsiyete birden ait olmayı ifade etmektedir. Sosyal bilimlerde kullanımı ise daha çok cinsiyetin toplumsal kısmında ayırt edici cinsiyet davranışlarının ortadan kalkması anlamında kullanılmaktadır. Küreselleşmeyle birlikte gelişme ve değişimin yüksek seviyelerde olduğu günümüzde insanlar kadın, erkek olmak gibi cinsiyetsiz olmayı da tercih edebilmektedirler. Cinsiyetsizleşme, tüketim tercihlerin de olabileceği gibi, çocuk yetiştirme ve eğitim gibi konularda da olabilmektedir. Artan ürün çeşitliliğinin bir sonucu olarak doğan rekabet ortamı üretim yapan firmaların tüketicilere ulaşabilme ve pazar paylarını artırma çabasına sürüklerken, artan ürün çeşidi tüketicilerin tercih yapmakta zorlanmasına neden olmaktadır. Bu durumda, tv programları ve reklamlar gibi araçlarla üretici ve tüketiciler arasında bir köprü kurarak firmaların ürünlerini tanıtmalarına, tüketicilere ulaşmasına ve satış yapmalarına olanak sağlamakta, tüketicilere için ürünlere yönelik bilgiler sağlayarak ürün seçimlerinde kolaylık sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Medya, TV programları ve reklamlar, bireylerin toplumsallaşma süreçlerinde geliştirdikleri kimlikleri üzerinde ve tüketim alışkanlıkların da değişim sağlamak için kullanılmaktadır. Çalışmanın amacı, ayırt edici cinsiyet davranışlarının ortadan kalkmasının tüketim tercihlerine etkisinin neler olabileceğini ortaya koymaktır.
People act in compatible with the behaviors of their own cultures such as behaving according to their gender, clothing, and talking. In this direction, change of cultural values makes societies different. Social change closely affects every institute and every individual in that society, and large changes emerge in the family structure and the female and male identities. While this case makes explicit gender differences in consumption preferences in some societies, it does not cause the differences in some societies. The last stage gender reaches at the point of individual preference is the concept “desexualisation”. While the concept “desexualisation” is discussed, in contrast the word “sexualisation”, it expresses not belonging to any gender or belonging to both genders. In social sciences, it is more used in the meaning of elimination of distinctive gender behaviors in social part of sex. At the present days, when the technological development and change are at the high levels, people can choose to be desexual in addition to being male and female. Just as desexaulisation can be on the basis of opinion about consumption preferences, it can be about the issues such as child raising and education. The aim of the study is to introduce what the effect of the elimination of distinctive gender behaviors on consumption preferences can be.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.